Kıymık
Kanlı bir savaştır şiir suçlusu bulunmalı
Sözle de anlaşılmaz karanfil kokusuyla da Kalındır kabuğu azıcık ıslatmalısınız Ve içirmelisiniz yağmur eğiriciklerini Unutmayın anlatın çöl hikayelerini de Bir de imge kovalayan kuşları Söz kurşuna kalmışsa yaşlılar elbet susar Kadınlarsa ürker uluorta sevişmeye Örtmek için kimi ayıp yerlerini Sığınırlar bir şiire aşk diye pusat diye Bal mıdır gül mü yoksa aşk mı şiir bilmem Kimse de bilmez t/adını gök bulutlanmışsa Ve tozlanmışsa meydanlar Anlatabilmek için sevdayı ve acıyı Yıkar bütün tabuları sırtlayarak yağmurları Nefesiniz yetmez olunca nefsinizi anlatmaya Sundurma olur size mısralar Söz hançere kaldıysa şavkır gerçek yüzüyle Çocuklar ölür elbet özgürlüğe Aydınlatmak için kimi yerlerini Dünyanın şakakları ağarır anne hüznüyle Kendimi inkar etsem kim gülümser ki buna Savaşların nedeni bir baş soğan bir çorba Belki de anlatmaz tarih kitapları Aşk uğruna verilen savaşları.. Öyle mi oysa şiirin anlattığı Kadim bir ezgidir duyulur bezm-i elestten Çöle kudret helvası düşse şiire yağar sevda Şehirleri fethe çıkarsınız korkmadan Şiir pusattır biraz da çaresiz kaldığınızda |