28
Yorum
56
Beğeni
5,0
Puan
7397
Okunma
Suçlamalar mezhebinden ayrıldım ey dostlarım!
"İnsanlık öldü" diyenlerden de...
Aşkâ inanmayanlardan da...
Azize’den de...
Geçtim aşağılardan
Eğilip dört kere yaralı ayaklarımdan öptüm.
“Yollar” dedim “emzirir beni”
I)
"Gel de bir bak" dediler.
Giydim kıblelerimi ayağıma, koştum.
Kavuşmalar nehri başını çarpa çarpa
Saçlarını getirmiş; geçtiğimiz köylerden, Azize’nin
ve kurumuş.
Bir yıldırımın ışığı düşünce gözlerime
Anladım mesajı ve
“Azize” dedim; bakır bir fısıltıyla:
“Yolun açık olsun kavmimden ey sevgilim...”
………
……
…
..
.
Kadınlar geldi, topladılar.
Halâ sen kokan saçlarına sürdüler; çocuklarını…
Kim ne verdi;kim ne aldı...
Kim önde; kim arkada diye hesaplar başlayınca
“İşte” dedim “en büyük unutuşun ayak sesleri...”
Topladım kıyıları
Oturdum ortasına
Ateşe verdim.
Küle dek ağladım...
Dedi ki kül:
"İncinmişlerle oturmuşsun, incel biraz!
gel de al yaranı ve
ayrıl, iyileşmeyi umanlardan..."
II)
Öyle de yaptım
Ayrıldım, üçe...
Bir yanım her yere gitti.
Diğer yanım hiç bir yere.
Son yanım Azize nereye...
Öylece kaldım ortada, çıplak
Kaldırdım başımı yeryüzüne...
Baktım yerin derinliklerine...
"Azize" dediler.
“Bir aile kurmaya gitti.
İnceltilmiş selamların diyarına gitti
Kaba saba dostları terketti...”
"İyi olmuş" dedim
"Devlet dilerim Azize’ye... Çocuklar dilerim..."
Hükmü anlamak için çevirdim yüzümü
Dilini bilmediğim kentlere vurdum...
Kentler de beni...
III)
“Ey aşağılananlar” dedim, seslendim:
“Yukarı gelmeyin...
Aşağıda da kalmayın!
Kendi derinliklerinizdeki göklere tutunun
Ve dönüşün kendinizle
O zaman sizi suçlayamazlar!
Şimdi içinizden geçeceğim daha da aşağılara..."
IV)
Karanlık bir gecede
Yüzünü göğsüme sokunca Azize
Dikene bakıp gülünü görmüştüm.
Yaşlılığına bakıp gençliğini...
Hevesine bakıp sabrını...
Parmak uçlarına bakıp ruhunun ardını
Ama gidişini hiç görmemişim.
Çünkü gelişine hiç bakmamıştım.
Ben Azize’ye bir ayrılığın kefenini yırtınarak sarılmıştım.
O yaşamı tercih etti; beni bilmediği bir ülkede bırakarak!
Geceler çırpınıyor hep
Uykularımda uzun bir çölü yüzdürüyorum
Nereye çevirsem başımı Azize’nin memleketi...
Uyanıyorum, yastığıma kum damlamış...
Kumları izleyerek Doğu’ya gidiyorum hep.
İmalar çarşısından "uzaklar" alıyorum
Bir ses çağırıyor geceleri uykularımda hep:"Neredesin?"
V)
Uyanıp bir taş alıyorum avuçlarıma
Alnımı ovuyorum!
İçiyorum o taşı
Sonra bir taş daha…
Bir taş daha…
Anlıyorum insan bir taşa niye dönüşür Azize!
Kayıpkentli – 2014 nisan
5.0
100% (51)