Perişan Bir Adamın Şiiri
Ölümün adıyla dolaşıyorum buralarda
Baş ağrısıyla dolaşıyorum. Taş ağrısıyla dolaşıyorum. Tek tesellisi kalbimin Uçuşup duran saçların, ruhuma... Yürüye yürüye yeniden örüyorum kendimi Şehir zindan. Ülke zindan. Dil zindan. Bir çeşmenin başında Kanadını yıkıyorum omzumdaki meleklerin Nerede kaldın demiştin rehin kaldım dışına çıktım varlığın ve yokluğun sordum alemlerin rabbine yolun sonunda ne var diye söyle bana dostum ışığım kalbim ruhum Bu ayrılığın diyarında ne işimiz var bizim? dişleri ve pençeleri çekilmiş iki aslanız seninle Bu bahçesizlik şehrinde bu apartmanlar şehrinde ne işimiz var bizim? gecenin gündüzü gündüzün de geceyi aldığı gibi aldık koynumuza uzakları Döndük ucubeler uçurumuna baktık unutmanın diline. Çürüme derdin Bu ülkede asla çürüme! İşkenceye yenilme! Yenilmedim ama duramadım da. Kalamadım. ...Alışamadım. ......Bağlanamadım. Yer tutamadım. ...Yurt tutamadım. ......Bağışlanmadım. Perişan bir adamın şiiri olsun bu Ördüğü kozasından çıkmayı unutmuş bir ipekböceğinin şiiri olsun Kaynar sulara atılmış ipliği alınmış bir kozanın şiiri olsun Veda mabetlerinde duası olmayan bir abidin şiiri olsun Üzerim açık uyuyakaldığım divanlarda Seni hatırlamak için. Uyandığımda çok ağladım Hafızamda hep aynı yankın. Kuş sesiydi gülüşün. Kendine bunu yapma demiştin Yapmadım işte Bir mum aldım Yatsıya kadar yaktım. Öyle yorgunum ki Taraf olsaydım; yaşardım Herkesi anlamaya kalkınca Öldüm. Atacaklarsa mezarıma toprak değil O simsiyah saçlarını atsınlar içkiyi bilmem ama sarhoşluğu iyi bilirim sarhoşlar yalan söylemez sevgilim. Ben Sensiz Perişan Oldum. 12.03.2023 04:38 Üsküdar. |
Tebessümü bol, sağlıklı ve huzurlu günler dilerim şair
Selam ve saygılar...