Ben Allah'a ne yaptım Azize?
1)
Ben senin gözlerinden giderken sırtımda yaralı Rabbimi (t)aşıyordum Azize. Benim cennettim mi kaldı? Bana bir cehennem mi bıraktılar sanki? Savaşlar izlemedim Savaşlarla g/izlendim… Ben herkesin öldürdüğüyüm Azize. Ben herkesin barışla bıçakladığı adaletim işte… 2) Annem ekmeğin arasına salça sürer sokağa yollardı Ağzımda salçalı ekmek kırıntıları Cami avlularında beş taş oynardım Yaka Meram’da büyüsün diye otobüslere verilen bu çocuk Küçülmüş dönerdi evine, çünkü büyümek için kışlar lazımdı. Kışları da okula gönderilince büyümedim haliyle, yayıldım… Herkes okuyup ne oluyorsa ben de o olmayayım diye okumadım, Sana kadar cepleri kum dolu, elleri park kokusu, ayakları top… Senden sonra kışlar Azize Senden sonra al kışlar geçirdim… aslanlar “bir emrin var mı abi?” diyen uşaklar artık. Şimdi insan ekmeğin ağzında… O yüzden herkes birbirinin ağzına bakıyor Azize… Herkes birbirinin ağzıyla konuşuyor Ve herkes birbirine benziyor. 3) Ben… Yabancıyım Kimsenin ağzına bakamayacak kadar… Ben geceleri Tarlabaşı’yım…. Benim yaşadığımı ispatlayacak tek delil "Merkezefendi" Azize… 41.sokak Gece gel ama… Sokağa bak anlarsın beni… Sarı ışıkların dövdüğü dar bir sokakta kendisinden kazak ören Kendisini giyinen Sonra gidip cemaatlerin içinde kendisini soyunan beni Anlarsın. kovuldum tenden… Dualarımı kabul etmesin diye Tanrının kapısında ellerimi çaldırdım Anarşistlerden Rufai zikirlerine kadar nasıl bir çaldırma ise bu? “Kahrolsun devlet yaşasın toplum” derdim ama Ne devlet ne toplum Sadece bir keçi, bir ağaç, biraz da su… Tek isteğim bu! 4) Azize Bütün çocukları sevdim halbuki Sokak çocukları… Ev çocukları… Orospu çocuklarına dek… Niye mi? Onlar olduğu gibi bizse ne değilsek oyuz Bizler artık siyasiyiz Azize Bizler artık “insanlar ne der”iz… Bir insan kendisine ha bire ezan okur mu? Ben okuyorum Azize… Madem Allahuekber! Öyleyse herkesin eteğindeki bu kebiri defterlerde neyin nesi? Herkes neyin hesabını tutuyor Azize? Ben unutmak istiyorum anlıyor musun? Babaların banka borcu ile Bağdat’a düşen bombalar arasında ne fark vardı ki? İkisi de bomba değil mi? İkisi de ailelere düştüğü zaman... Laubali şehir insanlarını Hiçbir şey olmuyormuş gibi yaşamaya zorlamalarını unutmak istiyorum Bir de işin içine yasalar ve polisler... kapımın önüne çöp döken komşum "çöpümü kirletme sakın" diyor "Olur" diyorum. Hep sağ koluma bakıyorlar Azize Sağ kolumda bir bıçak yarası Herkes bir sokak kavgasında oldu sanıyor Oysa o bıçağı koluma vuran kimdi biliyor musun? İşte unutmaya oradan başlamak istiyorum. Kızma bana olur mu Azize? 5) Artık ağzımda her şeyin kokusu var Yalanın kokusu var mesela Cesetler bile bu kadar iğrenç kokmaz Şehrin mezarlıklarına dudaklarını kesip atan bir adam neyin şarkısını söyleyebilir ki? Çürümüş bir köpeğin dişlerine bakarak tebessüm eden elçi, neredeyim ben? İnci gibi dişlerle küfretmekten kalbim çürüdü… Ah Ben kimin ümmetiyim? 6) Ölülerin arkasından konuşulmaz derler hâlbuki Peki, ölülere sırt dönülerek yaşanır mı? Herkesin arkasında bir ölü… Geleceğe bakmak lazımmış; öyle derler bir de… Gelecek gelmeyecek işte Neden mi Azize? Geçmiş geçmiyor da ondan. Geçmiyor; çünkü zaman değildir geçip giden, Azize Geçip giden insandır! dönüp duran mevsimler değil dönüp duran mekandır! Beni zamanla karıştırma beni zamana karıştır. Göreceksin zaman dediğin hareketten ibaretmiş! Ayaklarımın altına neden iman ettiğimi o zaman anlayacaksın! 7) Hani bozuk saat bile günde iki kez doğruyu gösterirmiş ya Bana bir tane doğru göster Azize Hadi “şu doğru” de. Bütün doğrular yanlışların altına düşülmüş bir çizgi nasılsa… Bana bir yanlışın zıddı olmayan bir doğru göster. Bana öyle bir şey söyle ki, bana hayat versin Azize Bıktım hayatımı vermekten kelimelere… Dünya kurtulsun diye yürümekten bıktım Bıktım ideolojilerden, dinlerden ve sabırdan… İsyana da inanmıyorum. Ben kırıldım Azize "Ezilenler" deme bana, seslenme içimdeki Hüseyin’e ne olur Bunlar birbirini üretmek için birbirine bağlı iki kürek mahkumu Ben bu sandalı nehirlerle terkedip kendimi kuyulara bırakmak istiyorum! 8) Ben Allah’a ne yaptım Azize? Ne yaptım da "var"ım ben? Ah bir bilsem.... Ben “varsam” eğer sor benim için Çünkü ben artık onunla konuşmuyorum. Ben artık onunla susuyorum. 9) Ah Azize… Beni gömmek için senin sırtına kum atacaklar diye çaldım cesedimi senden Suçu üzerime attım. Artık kendime gömülebilirim. Mezarıma gelirsen eğer Azize, çocuklarını da getir olur mu? Bilirsin ben çocukları çok severim… Mezarımdaki tüm taşları çocuklarına ver Azize Lazım olacak büyürken onlara… 03 Şubat Perşembe 04:18 Kıztaşı-Fatih-İstanbul Kayıpkentli resim: Mevlana İdris |
M.TURGUT tarafından 3/21/2012 9:59:19 PM zamanında düzenlenmiştir.