Bilmiyor!Ona şifa olamadım. Zaman adildir dese de Bilemem adil midir zaman. Yüzündeki gülüşü dehr Saçları hüznünde duruyor. Dün,bugün,yarın bir birine girmiş Ay güneşi, yerler gökleri nasıl sevmiş; bilmiyor. Yüzümde ekmek kıran, saçlarımı kesen ve ellerimi yakan bir ayrılıkta ona Kel kevser okudum. Bir eli yanağımın üstünde. Sakin ol diyor. Sakin ol Sanki O. O elem tera gecelerinde dişlerimi sıkıyorum onun gibi; Bilmiyor. Dünya dönüyorsa her şey döner derdim. Anladım, saplanır kalırmıs da insan. Zaman onu iyilerle beni ise delillerle karşılaştırsın. Ona güneşi bana geceyi versinler. Dilimde bir yılanın bırakıp gittiği kurumuş bir gömlek. Kırmızı bir yıldız diktim esvabıma. Yol göstersin diye bana; kayboldum. Nereye dönsem ışık. Gözlerim görmüyor artık; bilmiyor. Elimi soktum sol göğsüme. Hangi dağın eteğinde ateş. Koşsam oraya. Yer yarıldığını Girdiğimi içine bilmiyor. Artık gökleri de beklemiyorum; Çıktığı yollar şifa olsun ona. Allah’ım benden uzak neresi varsa şifa olsun ona. Onun saçları hiç dökülmesin. Kadife teni buruşmasın Benim saçlarım döküldü; ayrılınca biz; bilmiyor. Harran ’da degge diye vurdum kendimi yüzüme. Çeneme güneş. Sol mememin üstüne bir bıçak. Avucuma kül ve kına vurdum. Hepsi bu! Ben artık silinmez bir damgayım, onsuz bu ömre. bil- ...miyor. 15 Mayıs. 04:53 |
Elit vurgularla, gizemli ve imalı göndermelerle şiir harika olmuş.
Güzel bir şiir daha okumanın keyfiyle yüreği selamlıyorum.