HAZEL
Putperest bir hücre şirk koşuyordu DNA’sına,
ve Kafası güzel Bir Zeus savaş ilan ederken kullarına, Ben aşkı bir neşter darbesiyle bir şiirin ilk harfine gömüyordum. Ve şimdi beynimde ırkçı bir ayet, tanrının kitabından kovuldu. Tanrı aşkı/na Güç biliyor cinler birbirlerine. Bir kefen cebi uydurmalı, Tanrıya deliller götürmeye. Militan bir çocuk yüreğimde zikre başlarken, tenimdeki tüylerle mızraklıyorum bedenini, Kehanetler buldum, geceyi inandırdım aşkıma. Soğuk çığlıklar atıyorum, attıkça çiçekler yanıyor cehennemde, Hani kabil vardı ya Adem oğlu, nasılda kana asıldı. Öyle asılıyorum her şeye, Ölümü götür buradan Hazel, Ne varsa senden, benden geriye kefaretime yazdır. Kör topal yetiştiririm kendimi Tanrıya. Ah Hazel, Ufuklar kızlığını geceye sattı, ucuz öpüşme senfonisinde, Harfler vuruldu kelimelerin ucunda, Oysa bir sinek yetmişti Nemrut’un katline, Hadi bana bir ateş söyle putperest ateşinden, Yaksın embriyolarımın kirpik uçlarını, ıslak bedenimi kurutsun, Güneşe as acılarımı Hazel, tuzla, Tuz ban yaralarıma, Hadi sök çarmıhımın çivilerini, Çok oluyorum biliyorum ama, Hadi yırt kızlığını, Doğur beni Hazel, bereketli rahminden. Ah Hazel, Annemin ayaklarının altındaki cennetten atladım, Cehennemine yetişmeye, İbrahim aşkına, al beni içine, yada git içimden. İçimde acının çocuklarını besliyorum, gayri meşru, Senden dölledim, en kahraman sperminden, Basamakları çürüdü aşkın, tut kollarımdan çıkar beni tanrının göğüne, Bir şiir getirdim sana Hazel yeni yetme beynimden. Irksız, kimliksiz, Yuvasını yiyen elma kurdu kadar nankördüm. Biliyorum ama sana geldim. Yokluğun fikrimi belliyor her gece, Yer yüzü ölüyor, ölüler birikiyor Hazel, Bana zaman üstü bir kıyamet bul, Ben alamet olurum. Duamı yüzüme tükürdü Tanrı, Mabedden kovuldum Hazel, Çocuğunu çarmıha doğuran Meryem gibi, Ölümüne doğur beni, Kendine doğur, yarına doğur, Yanına… Nöbetçi_Piyanist bu şiire her hangi bir yerde rastlarsan bil ki hala suni teneffüslerle alevini diri tutuyorum, |