su 52 Pazaryeri
dedik ya bizim işimiz "feleğe galmış"
ya ya(ğ)mır ya(ğ)ar toprak yığallanır tohumu saçarız ya da feleğe gözümüzü dike-kalırız deyelim felek bi gıyak geşdi duur! daha iş orada bitmeyo ki deyelim toprak ta mümbit olcaandan değil de söz temsili ortakçı da değilsin deyelim ki yardımın, ehliyalın da iyi, canla başla çalışıldı, deyelim ki öküzlerin de guvatlı üsdelik, ne tekerin daşdan sekdi ne kağnın aşdı ne de harmanda düğenin kaşdı olcağından deği de deyelim ki gündoğu da bi ğözel esdi savurdun bi ğözel gözerden geçirdin çeci eve attın serpinleri bi ğözel doldurdun kıpkırmızı buğdayınan eşşeğe yükledin ze(h)reyi, getirdin bazar gamyonuna yükledin gazasız belasız vardın bazara iki ay önce deyelim arpanın şiniği sekize, buydayın ona hinci enivimiş arpa dörde, buyday beşe alan yoğusa satanın anasını eşşek depsin “noldum öldüm fiyeti” -- şer’linin aya(ğı)na kapanırız "ille benim iki çuvalı alıvı deye o da gasıtmış a(ğ)zı yere eğilmeyo yerden alıyo havada savırıyo atıyo, dutuyo, asıyo, biçiyo yemin-billah içiyo “-buydayında gözelimiş emme valla goycek yer yok dörde gabil edesen emme bizimolan pareyi acıcıg bekleyvecen çuvalını gelcek hafta alcen götür de eve goyve” bazar harcını görmek bi yana dengi geri götürüp; onca meşekgati yengatdan çekmektenise "-get nalet ossun" der, sırtlarsın çuvalı, buğday bazarından Gara Iramazannarın goca-gonağa eletiverisin bi yandan elde avışda yok, hacı yolu gözler gibi yolunu gözleyenner cabası borç ödenecek bi yandan iki arşın basma, üç arşın alaca bi şişe gayza(ğı)a, beş numero ilamba pacası çoluk-çocuğun pappası-takkası dedikleyin üsdümüzde, başımızda galmamış, gonu gonşunun ısmarıcı senin bazarlı tingozalığı ele almış işin gurdu köylünün malihüllesini bilip duru evde de goycek yer yoğumuş emme parenin accığını bekleyvecesen dörde verceğsen çuvalı gelcek hafta alceğsen eve gadar da goyveceğsen sırtla da evine goyve …… gelde söğme feleğe bi arkadaş boynuna asmış soruyoz "-valla ilamba pacası olmuş şu fiyet" deyo hani len geçen hafta hu gadarımış deecek olsak haa! hu! hu, hu da! hu fiyet olmuş deye bahalananları sıralayvırıyo ucuzlayan bi ma(h)sıl bi de köylü.. köylünün etiyaşlarından bahalanmayan mı var kı.. hankı başı çekiyo.. taha do(ğ)rusu ne ne gadar fiyetlenmiş, fiyetlenmeyen yoğuku işin aslı ilazım olup da bahalanmayan yok herşey ataş bahası herkeş köylü duşmanı bi yandan felek çelme dakıp batı(r) öte yandan bazarlı "-dinine yandımın bi bazardan bi bazara bu gader fiyet artar mı desen, yohut ta bi bazarlık etmeye file gaksan gazara var ya! gari ikki sahat; filanca falanı, filen yerden hu fiyete almış deye geçiviriyollar öteki tafsilatlara ne; üş guruş nerde tenziline soluğu alıvırıyoz o bakkalda orda da başgaları bahalı “işini bilecen boba” “-o şerli nası da akıllı kime ne ilazım onu üş guruş aşşa veri(r) emme öte tarafdan atar gazzığını olmadımıydı tereziden gaçırı” “-nası yani” “-len olum bizim gramı okkayı bildiğimiz mi var kim bili adam ne gadar dartar adam peygamber dölü değil ki Celepdaşlıların Hoca’dan saman aldıkları ğibi bas bobam bas Çolak Mercenin arpa buğday aldığı gibi şiniği dibini yere vur Macar Apdıllasının düğüm hesabı gibi goya gafadan hesap edecek ya! “-de sen ona ………” bakkal da iki okka deyo bildiğin gördüğün mü var dirhemi biri barnağıynan basdırırımış terezini dilini, metrosu gısaymış birinin biri dirhemin dibini oyarımış kamyoncuların kefesi ağır olurumuş” “-şeerlinin hilesine akıl mı erer” “-eyi de ağa, bunnar öte dünyada nası hesap verecekler” “-a(ğ)layanın malı gülene hayır eder mi” “-etmez mi?” “-..” “-sanki ağlayanın malının ağlayana hayrı var da ağlayınca evindekinin bereketi artıyo mübareğin .. bir çalana baak, bir çaldırana .. gülene hayır etmezimiş gülenin senin hayıra muhtaçlığı galdı da .. beni(m)ki benden getdikten sonra ta..!” |