Îmân ile bezenmişse basiretli her bakış Akıl fikre ibret dokur; rengârenk, nakış nakış.
Nazar edip kâinâta daracık pencereden Kurtulmak zor cendereden; sorulmaz "Kasvet neden?"
Gâye kurtarmaksa ruhu işkence kafesinden Vazgeçmeli şirke sebep nefsin her hevesinden.
Bezm-i elest ile başlar hayat denen güzergâh Yol uzundur, engeli çok; kâh düz gider, yokuş gâh.
Ana rahmi ilk duraktır; âlem içinde âlem Her merhale bir mucize, yazmaya âciz kalem.
Vakit tamam olduğunda duyulur kutlu hitap Yol bulunur gezegene; âciz, üryân ve bitâp.
Yokluk yoktur beşer için, tüm canlar göçebedir "Ölüm" denen hakikatte hep doğuma gebedir.
Mümkün olsa dense idi; "Ey gamsız yüzen cenin! Zannetme ki sonsuza dek; fazla sürmez bu bahar Sevap günah devşirilen bir imtihan yeri var Çıkışta kundağın hazır, akabinde kefenin." İsyân etse cenin buna, besleyerek müphemi Düşündün mü, olur muydu zerre kadar önemi?
Nice canlar geldi geçti göz atıp yerküreden Pek az insan sordu heyhât; "Bu ara durak neden?"
Kimi ömrü ziyân etti "Felekten gün çalarak" Kimi yükselirim sandı, kibirle; alçalarak!
İcâbet beklerken her gün Rahman’dan gelen dâvet Bedbaht ne kadar da rahat; ne tövbe ne nedâmet.
Oysa takvim gün sayıyor, vâde birgün doluyor Gün ha battı ha batacak; gör ki akşam oluyor!
İndik ana kucağından duyulan aynı çağrı; "Gel!" sedâsı kulaklarda; açık toprağın bağrı.
Yol göstermek ne haddime! Âkıbet ayan beyan İbret için mezar yeter! Ölüler feryat figan;
"Ey günahkâr insan!" Diyor; bir hatırla aktini Rabbine ne söylemiştin, neydi sözün ezelden? Hazân eser üzülürsün! Farkın kalmaz gazelden Hebâ etme isyân ile, değerlendir vaktini! Şu çukurda yatanların "keşke"si var, "âh"ı var Zannetme ki her gecenin şafağı, sabahı var!
İsrâfil’e emir gelir, dinlemez gönül hatır "S/OL" denince güneş dahi perdeleri kapatır!
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
ÂKIBET şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ÂKIBET şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Her bir beyitten sayfalar dolusu şiirler çıkar. Ve hatta kitap yazılır. Berceste beyit olarak bir beyit seçemedim zira hepsi birbirinden harika beyitler. Belki sen yazmaktan usanabilirsin ama biz okumaktan pek usanamayacağa benziyoruz.Bazı şiirler vardır okuyan ilk mısrayı okuyunca hızla gözünü aşağı doğru kaydırır. Senin şiirlerde göz kaymasın diye mouse ile maviye dönüştürülüp okunur.Ben şahsen böyle yapıyorum. Bir muhteşemi daha kutluyor Rabbim yüreğine elem tattırmasın diyorum...
Muhteşem!..Evet heybemizden bir ''muhteşem''kelimesi daha ünlemiyle birlikte düştü :)) gülme işaretine inanmayınız aslında şu anda ağlayarak yazıyorum aklıma gelenleri...Her zaman ki şiirlerinizden fazla etkiledi bu şiiriniz ...Selam-saygı ve dua ile...
Bu türden bir siiri okuyup aglayabilen bir kisinin kalbi kararmamis, Rabbi ile de arasina koyu perde cekilmemis demektir. iNSALLAH da öyledir.
Aglayabilmenin ne Kadar büyük bir Nimet oldugunu kayinvalidem cok iyi Bilir. Gözünden bir damla Yas gelmiyor :( ve kendisi bundan cok rahatsiz. Esi ve kardesi vefat ettiginde dahi aglayamamis.
Testide ne varsa dibine o SIZAR derler. Sürekli "MUHTESEM" SIZDIRAN gönül testiniz "MUHTESEM"
Her daim öyle kalir iNSALLAH.
Tesekkür eder, selam ve SAYGILARIMI sunarim Emine Hanim Kardesim...
"Ey günahkâr insan!" diyor; bir hatırla aktini Rabbine ne söylemiştin, neydi sözün ezelden? Hazân eser üzülürsün! Farkın kalmaz gazelden Hebâ etme isyân ile, değerlendir vaktini. Şu çukurda yatanların "keşke"si var, "âh"ı var Zannetme ki her gecenin mutlaka sabahı var!
mükemmel bir çalışma. Güzel şiir.kutluyorum.selam ve saygımla.
ağam sen bu şiirleri yazdın da sıraya mı koydun nedir...hazırda daha kaç şiir var bekleyen...:)) maşaallah...maşaallah... nazar değmesin:)) nazarlığı üzerinde zati:))
su gibi akıyor şiir... kalem yeter artık demse 300-400 mısraya bana mı demeyecek türden bir akış bu...
Bu husus her CAN/LI icin gecerlidir. Biliyorum, siz kesme isareti sevmezsiniz :) Lâkin burada yeri geldi; Zirâ, her "can" icin gecerlidir de, "CANIN" tende olmasi yeterli degil. Yaradan'dan bîhaber olanin ölüden farki yoktur kanaatimce.
Yazana degil, yazdirana bakmak gerek. Düsünen herkes icin "ben icinde ben"lige bir kapi her dâim ACIK. Yeter ki "benlik"ten uzak olsun.
Meziyet yazmak degil, yazilanlari icsellestirmek, yasamak, ki o konuda mevcut eksiklerimizi tamamlamaya gayret ediyoruz cok sükür. Siirlerimin nasihat ihtiva eden dizelerinin 1. derecede muhatabi benim.
Herkes gibi biz de âciz ve günahkâr bir insaniz. Düse kalka yol almaya calisiyoruz. iki seyi gözden kacirmamaya âzami özen gösteririm;
1- Hedef 2- Resûl'ümün ayak izleri.
Gerisini tövbe kapisinda hallederiz iNSALLAH.
Oldugumuz gibi degil de olmak istedigimiz gibi olabilirsek ne mutlu.
Allah ebeden razı olsun Mecit hocam, beyitler fevkalade tefekkürün şahikasındayken, bir durak verip beyitlere,kuran'i bir okyanusa dalıyoruz arada. Baştan sona rahmet yağmurları gibi gönül şakayışlarıyla ıslanıyoruz. Bu ne muhteşemliktir bu ne güzelliktir, Biliyorumki bu güzelliği yazanada kalem tutturan Kelamın bizatihi kendisidir. Şu arzda herşey ikidir,şairin nehirlerle özdeşleştirdiği gibi; Birinden Nur akar Birinden Kir. Ve kalemde bu ikiliğin içinde kendine yer bulur, Biri Kuran'i diğeri hevesi. Çok değerli hocam, ne kadar söylemeye çalışsamda yazageldiğiniz şiir, mana olarak sayfalarca yazılası,ne söylesek az kalır.
Daha şiire ilk başlarken;
İbret ile bezenmişse basiretli her bakış Gözler fikre kilim dokur; rengârenk, nakış nakış.
Kainat kitabının nakış nakış işlediği gözlerin;fikre iltica edişi yüzümüze ılık rüzgar gibi vurdu.
İyisimi artık susalım,çünkü yazılacak çok şey var.her mısra her dize ayrı ayrı yazılası. Yine diyorum Rabbim sizden razı olsun hocam. Yüreğinize kaleminize sağlık... Ve kızsanız kabul etmesenizde; Ellerinizden öpüyorum...:)
...Mecit kardeşim tekrar inceledim...her zaman, her konu açıldıkça "eleştirilen her konuda eleştiren veya eleştiriye konu olan durum haksızdır, yanlıştır gibi bir bakış açısı doğru değildir...hatta çoğu kez eleştirilen taraf haklıdır.
...tekrar incelediğimde sizin haklı olduğunuz görüldü...siz bir çocuğun dünyaya gelmesine işaret etmişsiniz ve dizeniz (mısranız) gayet doğru
Vakit tamam olduğunda duyulur kutlu hitap Yol alınır ahirete; aciz, üryan ve bitap
Vakit tamam olduğunda duyulur kutlu hitap Ahirete yürünür; aciz, üryan ve bitap
...biz ise bu beyitle insan oğluna gel denildiğinde, artık dünyadan nasibin tükendi denildiğinde Hakka yürünen duruma işaret edildiğini düşünüp bu şekle döndürmüştük beyiti...ama görük ki "çocuğun dünyaya gelmesine işaret" edilmiş.
...tekrar tebrik eder saygılar sunarım (Medet Ya Allah şiirime fırsatın olursa bir bakıp tutarsızlık arz eden yerleri çekiçlemenizi istirham ederim)
İşte insan doğduğunda beze sarılır, öldüğünde yine beze sarılır....İnsanın doğumu bile bir ibretlik sahnedir, doğdun beze sarıldın zannetmeyin ki giderken dünya malı götüreceksiniz...Bir kefen birde amel... Onun için dünya malına düşkünlük felaketten başka birşey değildir....Kimisi der ki; çalıştım kazandım aldım. Ne var ki bunda ?.. Elbette, evin barkın olacak ona birşey diyen yok ki zaten...Çor çocuk dışardamı kalsın...Helalinden aldıysan ve malını hakkaniyet pay ederek bıraktıysan ne mutlu sana...ALLAH taala hesabını veremiyeceğimiz bir dünya malını bize nasip etmesin...
Birde bu miras meselesinde; mahşer günü hesabı çok çetin geçecek olanlar...Elinde ki malını ölmeden evvel paylaştırmamış olanlardır...Ölmeden evvel hakkaniyet olarak hak sahiplerine pay edilmeli...Yani vasiyet yazılmalı....Çünkü, insan nerde nasıl öleceğini bilmez....
Bu şiire sayfalarca yorum yapılır üstadım...Çok net, akla ve doğru yola davet eden bir şiirdi...Selamlar, saygılarımla...
İşte insan doğduğunda beze sarılır, öldüğünde yine beze sarılır.Ünsüz şair
İşte bu sebepten bizim aile tekstilci olmuş bez doğana da ölene de lazım:))
''Dedem Rahmetli, Rahmetli babama "oglum, kendini helâk etme! Cocuklarin akilliysa ac acikta kalmazlar. Degilse zaten biriktirdiklerini de car-cur ederler derdi.''
Bu sözü Rahmetli babam;
Oğlum akıllı malı neyleyim oğlum deli malı neyleyim diye söylerdi.
ANA KARNINDA iken de bulundugu yeri terketmez. Dünyaya geldiginde de buradan gitmek istemez.
insan bu!
Ana karninda iken dünyadan haber verseler de inanmayacaklardi muhtemelen...ahirete inanmayanlar oldugu gibi.
Sonuc: insanin ne isteyip ne istemediginin ne önemi var ki? Zaman tutmus kolumuzdan sürüklüyor zaten. Direnen gülünc duruma düsüyor o Kadar.
insan bu!
kendini birsey zannediyor. Oysa HAKiM de belli HÜNKÂR da.
Bu duygularla yazmaya calistigim bir siirdi.
Bu vesileyle yine güzel yorumunuzdan nasipdâr olduk.
Miras dediniz de cok önemli bir noktaya parmak bastiniz.
Dedem Rahmetli, Rahmetli babama "oglum, kendini helâk etme! Cocuklarin akilliysa ac acikta kalmazlar. Degilse zaten biriktirdiklerini de car-cur ederler derdi.
Bu tesbit bir yana, varlikli olup da ölmeden malini pay etmeyenlere ACIMAK gerek. Biraktiklari mal-mülk icin takdîr bir yana, cogu kez beddua aliyorlar...maalesef.
"Gel!" sedâsı kulaklarda; açık toprağın bağrı.
her an ensemizde ölümün nefesi...
okuyup nasiplenmemek mümkün değil...
teması, verdiği nasihatler dışında özellikle tunç kafiye örnekleriniz çok güzeldi..
teşekkürler tebrikler Mecit bey...
saygımla...