su 42-Mesele a)Miras
her kafadan bir ses
kendince bir şey konuşur herkes hemen kendi yanı başındakilere bir şey sormaya başlarlar hemen her keresinde sekize bölüp bir dikdörtgeni yanına bir parça daha eklerler dokuz haneye "kedi eti yedi" yazmanızı isterler, olmadı bu defa da onbeş kibrit çöpüyle beş kareden, dördü bir arada onlara yapışık diğeride “-üç çöp alacaksın eline sadece üç kare kalacak”mış geriye ya da durduk yerde başka bir konu bir başkasına enteresan gelen durumu o da başkalarına aktarmak ister kendisi anlamasa da “-hinci sana bi mesel de ben deyiviren” önce, sadece yanındakine anlatmaya çalışır diğerleri kulak kabartır yeniden anlatılır en sonuncu da bir daha anlattırır artık herkes meseleyi kavramıştır. “-hinci size bi mesel de ben deyiviren zengin bi adam biğün düşünmüş “yarın ben ölsem meresemin başında bunnar birbirlerine ğirer nası etmeli de, gardaş gavgası olmasın” köyün ileri ğeleni meseleyi çözmüş” “-gün gelmiş adam ölmüş, iki çocuğu var ehtiyar mallarını öyle üleştirmiş ki evlatlarının hiş biri “haksızlık oldu” dememiş herkeş hakkına ızarı olmuş emme nasıl?” ileri-geri bir sürü çözüm üretilir soruyu soran her cevaba “ı-ıh” der de başka bir şey demez “-peki sen biliyon mu” “-helbet” “-peki kendin mi buldun cevabı” “-tabii” “-yok len valla senin gafan o ğadak çalışmaz birinden duymuşsundur” . |
selam ve saygılar