Hadi Git
(Zaptı yakın etti ölüm
Hücresinde kaldığım odamın) Toz pembe hayallerimiz vardı Adına mutluluk dediğimiz O kadar çok işledim ki seni içime Bir bilsen seni beklerken ne çok öldüm Yığılsam şuracıkta Sende anlarsın biliyorum Yaşamaya mecalim kalmadığını Sende seviyorum diyordun Bende Gülüşlerim vardı Gülümserken çocuklaştığım Çocukça sevindiğim Şimdi kuş sesleriyle yankılanıyor Yorgunluğumun penceresine konan serçeler gibi Defalarca yazıp karaladığım sözlerim ben de kalsın Vicdanı yoksun yüreğinle birlikte Mezar taşına yatırılsın acılarım Rüzgar saçlarından okşasın Bir çocuğun saçını tarar gibi Vurulsun papatyalar Yaprak döksün sümbüller Güller kurusun Hadi git Karanlık sokaklarda Ayak izlerini ne çok aradım Tarumar olan yüreğimle Kendimi kaybettim Ulaşılmaz oldun Ulaşamaz oldum sana Oysa ne çok içim de yaşattım seni Öleceğimi bile bile Gideceğini bile bile Saçmaladım yine biliyorum Sen bana aldırış etme Yıllarca hayat devam ediyor diye diye kandırdım kendimi Oysa hayat sen gidince bitmişti Ben ölmüştüm sen gidince Karanlık odamı adımlıyorum yine Duvarlara dokunuyorum Resminin asılı olduğu duvarlara Kokun nede çok sinmiş Hala ilk günkü gibi kokuyor Karanlık olmasa odam Sen hala odamdasın Yanımdasın Yanıbaşımdasın sanırdım Oysa sen yoktun Yoksun sen Varsa hakkım helal olsun sana Hoşçakal Hoşçakal ama bana hoşça’kal ma Hadi şimdi git Hadi git İbrahim DALKILIÇ 08/04/2014 16:25 İzmir |
Ayak izlerini ne çok aradım
Tarumar olan yüreğimle
Kendimi kaybettim
Ulaşılmaz oldun
Ulaşamaz oldum sana
Oysa ne çok içim de yaşattım seni
Öleceğimi bile bile
Gideceğini bile bile
Saçmaladım yine biliyorum
Sen bana aldırış etme
Hadi Git...............
Değerli üstad,sayfanıza ilk gelişim ve şiirlerinizle ilk tanışmam... Sen bana aldırış etme ,hadi GİT...GİT demek ne zordur sevene,yaralar kanatır canı, kolay gelir önce ayrılıklar ama yokluğuna alışmak çok zordur fakat ihanetten masumdur yalnızlıklar...Gözü arkada kalır düşünür,üzülür çare bulamaz, zından olur geceler ağlayamaz ama gitmesi geteklidir...GİT iş işten geçmeden,günahıma girmeden çok geç olmadan vakit GİT,o güzel günlerin hatrına GİT,artık o şen kahkahalar sustu yâr,elâ gözler maviye boyandı,gamlı yüzümü hüzün bürüdü...Mademki benli hayat sana kafes kadar dar,uzaklaş ellerimden uçabildiğin kadar GİT...Benden sana dilediğince izin,kahrımın sebebini söylemeye dilim varmıyor ama sen yinede bir gül busesini hatırladığında,beni leylâ,seni kays bil,öyle bir uzaklaş ki karda kalmasın izin...Bilirdim ki sen beni biricik yar saymıştın;oysaki hep yedekte kalmışım...Ardında bin hayata yetecek hatıralar bıraktık yâr,hadi GİT...Zannetme ki, pişmanlıklarımız, mutluluklar kadar ırak...! Her darbene tahammül edecektir bedenim,İçime düşsede ateşin en can alıcısından,gururum mani olacaktır perişanlığıma benim...Sanma ki yâr fasl-ı baharlar geldiği gibi gitmez,sanma ki hüsranını görmeye ömrüm yetmez...Senden kalan son yara koysada beni mezara sen yine de GİT....Demekki layık değilim tomurcuk kadar aşka ama bil ki,sana cennet bahçesini kimse açmaz benden başka...! Hercai bir menekşenin aşkı solana kadardır derler,ben sen gidince soldum yâr, mademki aşk tablosunun takdirinden aciziz, vedaya gerek yok ,GİT de allah aşkına bir selama muhtaç et...! Bundan gayrı cennet bahçemin güllerine aşk olsun gene sen kokacaksan...! Bütün fallara da aşk olsun,sen çıkacaksan...!Kopsun nerden inceyse artık bu bağ, bu düğüm...! Hadi GİT..... Korkulu artık düşlerim,yoruldum kaçıyorum;seninle geçen en mutlu günlerime acıyorum,şimdi son sözüm katilim olmadan GİT...
Değerli üstad,tebriklerim öyle ço ki,şiire boyandım mavi mavi...Git demeler acıtsada canımı,ben en içten hayranlığımla gidiyorum sayfanızdan...Huzurunuz sevdanız daim olsun sevinçlerle kuşanın ve gitmalar sadece şiirlerde olsun....Kavuşmalarınız bol olsun... Saygımla ....peri