Yitik düşler var enginlerde saklı,
Flu, erişilmez ve olabildiği kadar efkârlı.
Uzak, çok uzak hem de
Bir asır ötede,
Sayısız ışık yılı hapsolmuş
İmkânsızlığın kafesinde.
Karanlık bir zindan
Ne penceresi var ne anahtarı
Bir o kadar viran.

Pembe, beyaz uçuk hayaller
Elimle dizdiğim o erişilmez yıldızlar,
Gökyüzünde kavuşulmayı bekleyen
Ve her daim çapkın çapkın göz kırpan.
Uzak olabildiğince,
Kavuşmak ne mümkün
Hayallerin dahi ötesinde.

İçin için ağlayan pamuk bulutlar
Eşliğinde üşüten o soğuk rüzgâr.
Ne varsa kayıtsız
Her kimse insafsız,
Uzak dursunlar bin yıl ötemde.
Ne yadsırım kendimi
Ne inkâr ederim duyduklarımı.
Yeter ki ilişmesinler benliğime.

Bilemezler ki, göremezler de
Tahmin dahi edemezler,
Katıksız sevdalar ulaşılamayan,
Saf duygular anlaşılmayan.
Ne varsa derinden,
Söylerim ta gönülden.
Saklarım saklayabildiğim kadar,
Gömdüm kalbimi ve sığındığım
O soğuk mezar.