Dostlarımızın bize gösterdiği sevgiyi abartmamız, duyduğumuz minnetten değil, takdire ve sevilmeye ne kadar layık olduğumuzu herkese göstermek içindir. LA ROCHEFAUCAULD
Paylaş
"Dokunduğum eller aşkına! Üç kez çalın kapımı; Açmayacağım!"
Tel tel dökülür zehir buram buram ağrısı sızar geçmişin tavan arasına hadi içelim şimdi çokça ölelim ardından hiç yaşamamışçasına...
bildiğim duâlarla yıkanırım önce kendi hayallerime bile sığamazken sıyırıp rengimi geceden gündüzün hayrına sığınırım gözlerim sağır, kör kapı duvar ve cebimde mazbatası âşıklığın..
Nefesim ağrır takıldıkça göğ(s)üme namluya sürer kendini kanatlarım taşınır tüm adresler serçe yüreğimden sürgünü olurum ömrümün...
Şimdi; bir erguvan morunda daha sarsılır yeryüzüm ellerimin himâyesindeki başımın ağırlığınca...
Gün henüz ağarmadı kuşluğundayım ömrün kızıllığım, kadehimde bin yıllık şarap tenimde gezinen mecâlsiz yılan İçsem bin türlü belâ içmesem talan...
Uçun kuşlarım hadi nasılsa sizin değil hiçbir yer...
Ey koca deniz! ne diye demirlersin dalgalarını hırçınlığıma..
Var git hüzün! İşin gücün yok mu senin vurma kıyılarıma...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Kurşûnî şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Kurşûnî şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
şiiri bir kez okudum sonra aşağıdan yukarı bölüm bölüm tekrar bir kez daha yukarıdan aşağı
her bölüm ayrı bir tesir bırakıyor üzerimizde hani sanki bütün acılarım geçti gözlerimin önünden aldırmadım ve içime bir keder bağdaş kurdu sadece sen muhteşemsin yaa
sen şiiri üz ama hayat seni hiç üzmesin çok sevgimle...
"Dokunduğum eller aşkına! Üç kez çalın kapımı; Açmayacağım!"
...dokunduğum kelimelerinin aşkına,üç kez kapat kapını şair,yoksa kelimelerinin kıyısında yığılacağım!..
Tel tel dökülür zehir buram buram ağrısı sızar geçmişin tavan arasına hadi içelim şimdi çokça ölelim ardından hiç yaşamamışçasına...
...hadi içelim dostum ve çokça ölelim ardından, hem de hiç yaşamamışcasına...
bildiğim duâlarla yıkanırım önce kendi hayallerime bile sığamazken sıyırıp rengimi geceden gündüzün hayrına sığınırım gözlerim sağır, kör kapı duvar ve cebimde mazbatası âşıklığın..
...ki artık korkar oldum gündüzden de, bu sağır sessizliği, bu maskeli şehir ve bu gölgeli adımlar yoruyor benliğimi!...
Nefesim ağrır takıldıkça göğ(s)üme namluya sürer kendini kanatlarım taşınır tüm adresler serçe yüreğimden sürgünü olurum ömrümün...
Şimdi; bir erguvan morunda daha sarsılır yeryüzüm ellerimin himâyesindeki başımın ağırlığınca...
...denizin mavisi, göğün mavisi ve tüm hayallerin pembesi karışmış bir kızıl şafağa, mor bir sevdaya bohçalandı gönlüm...
Gün henüz ağarmadı kuşluğundayım ömrün kızıllığım, kadehimde bin yıllık şarap tenimde gezinen mecâlsiz yılan İçsem bin türlü belâ içmesem talan...
...gün ağarmaz oldu gayrı...ki ağarsa da görmez oldu gözlerim tenime usulca zehrini sızdıran yılandan başkasını!...
Uçun kuşlarım hadi nasılsa sizin değil hiçbir yer...
...uçamaz oldu kuşlarım, göğünü kaybetmiş, talan edilmiş hepsinin kanatları...
Ey koca deniz! ne diye demirlersin dalgalarını hırçınlığıma..
...ey mavisine kurban olduğum umman, dalgalarının hırçınlığı neden beni boğar?
Var git hüzün! İşin gücün yok mu senin vurma kıyılarıma...
...var git hüzün ne diye boğarsın beni, bilmezsin bendeki hüzün sana da bana da kıyar!...
Özlemci'm ne kadar kabul görür şiirine eşliğim bilmem ama, bugün de böylesi eşlik etmek geldi içimden canım dostum...şiir öyle güzel öyle güzeldi ki, beraber yuvarlandık hüznün doruklarından...ve söylemeden geçemeyeceğim, şiire bütün olarak bayıldım ama şu sözün harika bir betimdi bence, "tenimde gezinen mecâlsiz yılan"...
Canım arkadaşım, bak bu yorum çok hoşuma gitti işte; benim hedefim de hep bu olmuştur, demek az da olsa ben olduğum hissediliyor okuyunca, çok sevinirim buna.. Ama daha yolun çok başındayım, sizlerle çok daha iyi olacak her şey..
Şiiri öğleden önce de okumuştum ancak daha dikkatli ve alıcı gözle okuma imkanına henüz kavuştum. Bu sayfada hep tarif etmekte zorlandığım değişik bir ruh geziniyor. Zarif, ince ve kırılgan... Herkesin kendinden bir parça bulacağı zevkle okunası bir şiir..
Kurşûnî renkler hakim olmuşsa göğ(s)e taşınır tüm serçeler yüreklerden namluya sürülür kanatlar sürgün olur ömür içsek bin türlü belâ içmesek talan gerisi hep yalan...
sonra aşağıdan yukarı bölüm bölüm tekrar
bir kez daha yukarıdan aşağı
her bölüm ayrı bir tesir bırakıyor üzerimizde
hani sanki bütün acılarım geçti gözlerimin önünden aldırmadım
ve içime bir keder bağdaş kurdu sadece
sen muhteşemsin yaa
sen şiiri üz ama hayat seni hiç üzmesin
çok sevgimle...