"Eyvâh"ı, "keşkesi" var aşikâr olan zikrin Zân nedir bilenlerde ağızlar sırra kutu... Her kim ki zorluk çeker hazmında farklı fikrin Giz etsin kelamını, tercih etsin sükûtu.
Âdemin âh u zârı dilinin belâsından Dillerin hezeyânı bozuk pusulasından İnsan ibret almazsa meyyitin salâsından Taş bilir musallayı, boştur sanır tabutu.
Aklı fîrâr edene nefsi en büyük kapan Nice gafiller gördüm, fânî olana tapan Nitekim insan idi helvadan ilah yapan; An gelip acıkınca "iç" ediveren putu!
Ey Nefsim aldırma sen felekten gün çalana! Gün ışığı ulaşmaz çukurda alçalana Talan gören takvimde bak sen elde kalana! Ar et Yüce Rabbinden! Asla aşma hududu!
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
* SIRRA KUTU şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
* SIRRA KUTU şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Geçmişte nice örnekler var bizim için. Ama yaşadığımız zaman diliminde kulluktan daha çok önem verdiğimiz şeyler dünyanın şaşaası. Bu kadar çeşitli ve faydalı nimet varken kulluğu unutup maddeye yönelmek geleceğimizi kendi elimizle ateşe atmak değil de nedir.
Daim olsun kaleminiz ve gönül güzelliğiniz. Tebrik ederim. Sağlıcakla.
Özgürlüğün afeti sınırları aşmaktır... Herşeyin sınırı ve ölçüsü mutlaka vardır, zaten olması gerekiyor ki, arada hak denen birşey olsun...Hak nedir o bilinsin...
ALLAH resuluna miracı vahyetmeye gelen cebrail, Hz Muhammedi s.a.v yorgun ve yatıyor olarak bulur, uyandırmak nasıldır o sevgili resulu... Cebrail eğilir, ALLAH resulunun ayak topuğundan öper, ve resul uyanınca, Cebrail miracı vahyeder... Ve miracta namazı 5 rekata indirmek için Hz Musanın ısrarı ile kaç defa ALLAH taala müracaat eden ALLAH resulu...En son Hz Musanın bir daha git demesi üzerine. Hayır der, bundan başka ALLAH taalaya müracaat etmeye haya ederim der...İşte bunun adına "müracaat hayası" denir... Yani orda ; o müracaatın bile bir sınırının olduğunu bizler bu mevzudan idrak etmeliyiz... Öyle değil mi; birisi gelip kırk defa birşeyler sorsa yeter artık der surat ekşitiriz...Demek ki herşeyin ölçüsü sınırı olmalı, olmak zorunda...Dedim ya yoksa hak diye birşeyin anlamı olmazdı....
Helva meselesi; Hz ömerin bir ağladığı birde güldüğü mevzu vardı...Acıkınca, helvadan ilah yaptıkları putları parçalayıp yerlerdi...İnsan neye tapıyor onu bilmeli, neye ne kadar kıymet veriyor ne ile meşgul oluyor bunlar hep nefiste sorgulanması gereken konular...Doğru yolu bulmak için tefekkür şarttır...İnsan yaptıklarını muhasebe etmeli nefsini sorgulamalı ki, insan olsun ahsen ul takvim olmanın kıymetini bilsin...Bilsin ki, kendini böyle değerli yaratanını da unutmasın....
Fıtratında farklılık olan ademoğlu; her zaman için kendi yapısına uygun olanlar ile hemhal olur... Gayrısının onlarla işi olmaz, çünkü her kuşun kendine göre kanadı vardır... Brinin kanadı küçük birinin büyüktür onlar yan yana uçamazlar...Elbet birisi uçup gidecek diğeri geride kalacaktır...
Allah biliyor ya, siirlerimin en güzel bölümü "yorum" KISMI. Bu KISIMDA sizin kaleminizden süzülenleri ayri bir yere koymak gerek...diger degerli dostlarimin da müsadesiyle.
Yine sayfama yolu düsenlerin kepceleri ölcüsünde paylarina düseni alabilecekleri KISSALAR ve HiSSELER mevcut yorumunuzda, ki sahsen bildiklerimi tekrar ve bilmediklerimi ögrenmeme vesile oldunuz.
Tesekkür ederim.
Güzel paylasimlara mükemmel bir örnek olsa gerek.
Yine, Allah biliyor ki, gösterdiginiz özen ve emekle kaleme aldiginiz yorumlara ayni güzellikte karsilik veremedigim ve belki de hic veremeyecegim icin mahcubum.
Sizi tanidigimi düsündügümden sebeplerini siralama geregini duymuyorum ve anlayisiniza SIGINIYORUM.
Lâkin, sayfama renk veren ve cok kisinin de faydalandigini düsündügüm bu degerli bilgiler ve emeginiz icin helâlinden ve kocaman bir TESEKKÜR'üm var...her zaman.
Kim Bilir...belki günün birinde ziyaretinize geldigimde bir cay ISMARLARSINIZ ödesiriz :))
Çok tatlıydı hocam.
Selam ve muhabbetle...