H'İÇİM YANIYORÖzlemin büyüklüğü Gidenin ardından yakılan mendiller kadardır Gönüllü teslimiyettir Kirpiğimizden inen damlalar Bir bakıma fetrettir En sığ inleyişimizdir bu Köz üstüne düşen her yaş Sînimiz üzre değen dingin bir bekleyiştir Kalp sızısı Ve dil yarası aşktan aldığımız hatıralar Yol uzun Düşmekte var kalkmakta bu uğurda Düştüğün yerde kalmakta Sanma ki ay ışığı hep geceyi aydınlatacak Kimi zaman Hatta en çokta sabahın bağrını yakacak Sırf bu yüzden belki de Kızılırmak rengini s’aklayacak Vedanın kapısı aralandığında İncinmişliğin hıçkırığını tutmak zordur Giderken kalır insan Dahası kaldığı yerler ağlar ardından Ucu sökük bir kalp hırkasıdır giydiğimiz Yarısı yamalı Yarısı yaralı Sıla ağıdında gurbet türküsüdür bu bir bakıma Aynı yorgan altında susuzluğumuza değen titremedir Avuç içi yangısıdır İnce bir çizgidir yardan düşerken Dileriz ki yâr tutsun ellerimizden H’içim yanıyor İstemez miydim ben de Ellerimde zeytin dallarıyla uzanayım dizlerine Avlumda hep çocuk çığlıklarıyla tutayım Özgürlüğün iplerini İstemez miydim Sarı saçlarımı bağlayayım deli gönlüne Sevdaya ortak olmaz Unutma Aşka şirk koşulmaz Hep yek gelmeli Çığ altından masumiyeti tutup kaldırırken ellerin Bir gün kanatlarımız sarıldığında Yeniden ereceğiz gök yüzüne Sana söz Ellerimizle su taşıyacağız Eylül’ün bağrına Ve mutlaka öldüğümüz yerde var olacağız 11.03.2014 / BİR GECE YARI(A)SI |
Kutlarım