zavallı itiraf, başlamıyor bir türlü ne sarılabiliyorum aynadakine ne de içime huzur akıtıyor buz ateşler içerisinde kalmak ormanda bir ayağım fare kapanında avcıların dahi yüzü yok giydiğim ten eklembacaklılar için yalnız uzay ve alamet
deniz lesyonları kalplere sürülmeli gözlerimde yağmur duaları uzunca bir yol alıyor ekmek parçası kendi kanımdan çiçekler bal parçası dudağımın kenarında tükürük bir türlü fırlamıyor
tek tek çocuklar büyümeli küvet deliklerine düşmeden bazıları ölmeli ya da ne yapmalı, kim bilir tasarlanan hayal şakaklara sıkılacak bir kurşun kadar soğuk sağ elimde o silah siyah, ah ruhuma giyiyorum kokusunu yağın göbeğin tam ortasında anne dölü baba lütfen öldüğünü kimselere söyleme
bazıları geç anlar, bu lazım biz yalnızlığa yazılmış tahta atlarız pinokyonun mavi perisine âşık Gepetto baba’nın şefkatine muhtaç ama günışığı sevdalar kadar umutlu yudum yurdum şikayetlerinde ilk kez ölümcül sevişiyoruz firari gözlerimizle
dahil olunca elbette soytarı ölecek kim oluyor ki o? oku! sokul ayrıca yeleğin yıkanmamış ipliğine yasadışı özgürlükler var ediyor her zaman sağ cebinde biraz duman zaman.
merakına atılıyoruz çırılçıplak at ve illâ! nehy ve red makbul kim okuyabilir içimizdeki küçük sevinçleri tabi, hâlâ kalan varsa!
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
indirilebilir şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
indirilebilir şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.