Gölgelenmiş Çocuklar...
Sabahın ışıkları, gözlerinde gün,
Pırıltılar iniyor usulca çocuk yerlerine, Zor açılıyor göz kapakları güne. Zerk edilmiş yağlarla yumuk elleri Ovuşturuyor yüzünü, Hırpalanmış yüreğiyle... Sonra... Güneşe eşlik ediyor adımlar Soğuk kilit tutan ellerde gün başlıyor. Kocaman kepenkler kaldırıyor yüreği Hayat okulu tamir atölyesinde... Irgatlık utanıyor küçük gövdesinden, Yorgunluğu, soluk yüzünün nefesinde... Gün ilerliyor “üç beşin” peşine Kocaman cepli adamlar geliyor; Küçük paralar sıkıştırılıyor yumuk ellere Hayatı kazanırken daha bir sıkılaşıyor küçük avuçlar, Atatürk’le çakışıyor gözleri, Kalemden, tebeşirden uzak, Umut utanıyor! Sökük cebinin ilişiyor bir yerine, ellerine yağlı para UMUTLARINA PAS! Öğreniyor geçim telaşını, Omuzlarında yük, Ama yine de; GÖLGELENMİŞLİĞİN AZALTMASIN UMUTLARINI! ... Çocuklar okumalı! Çözümsüz acıdır bu içimde derin derin duran. Not: Yaşadığım olaylar içimde, gözümde bir fotoğraf gibi kalıyor sanayi ortamını görenlerimiz vardır ve o çocukları her gördüğümde şanslı çocukları düşünce adaletsiz geliyor bana… Onlarda çocuk, onlarda şeker yiyor peki fark ne? SUSTUM! |