GÜZ KADINI VE BENŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Sevilmeyi unutmuş, sevmekten korkan bir kadının çaresizliğini okuduğum gün yazdım bu şiiri. O şimdi sevilen ve seven kadın şu an.
Hayatıma armağan edilmiş
Kaderi gözlerinde okunan Sevgiye susamış, Güz kadını. Kara bahtını gizlemekten yorulma, Yüreğini kuşatan acıların Meyvesini yemekten vazgeç Sevda yüklü zamanların Gölgesine sığın. Göz kapakların Maziye kapanıp utanmasın. Bırak ; Yalnızlığın benim olsun. Köklerine dayanmış olan Bütün nefreti Koparıp alayım ruhundan. Kasveti kanatlarında taşıyan, Yaralı bir kuş olmaktan Çık artık sevgilim. İhanete uğramış bakışlarını Göklerin derinliğine at, Dudaklarında demlenen Tövbelerin gizemini boz benim için. Ey sevgili yar ! Şu garip ıssızlığına Taze sabahların güneşini vurup, Rüzgara dilenmiş saçlarına İzin ver, İzin ver de Yıldızlar yeniden dökülsün. Sevgi denizine açılırken. Bak şimdi ; zarif ve suskun hallerine hayran olup Yanı başında pervane gibi Dönüp duran, Ve ıslak caddelerde Deli gibi koşan Aşık bir adam yarattın. Ben senin için Kudretli aşk ağacından İkimizin adına bir dilek tuttum. Taşlanmış hecelerden Kaçırdığım bir kaç kelimeyle, Ağdalanmış insanlığıma Bir bahar şefkatiyle dokunan, Ey Ömürlük kadın! Güzel bir hayatın yükselişi Yeniden tırmanırken ruhumda, Sen ; Gönlümün toprağına serpilmiş Kırmızı bir gül Bense ; Senin adını kainata haykıran Ferhat olacağım. Sırf seni mutlu etmek için Yüreğime kaçırmak için. |
yazan, kaleminize gönlünüze sağlık Selam ve Sevgilerimle Hoş/ça/ kalın...