Sesimizin Yankısı
el ele daha çok olacak şimdi bırak
kokunu anımsayıp düşmem giderken daha beyazsın bana suskunluk sana iyi uykular getirdim çarşıda uğultu var halılara nar ağacı eken köylü bir kırmızıyı hediye ediyor sana kapalı çarşı ucu tünel gözlerinde nem Anadolu serinliğinde sarılışın avluda sarı buğdaylar ağlar eski taşlar ayaklarını hatırlamıyor diye güvercinlere kızacak değilim onlar işitiyor seni gölgelerin kasvetini giyen güneşin tenine kanatlar takan ürkekliğini kedi masalı desem ağaçlar arasında sürekli yaşlı bir çocuk şarkılar söyleyip ayaklarımızın arasında dolaşıyor kokun yaprakların eski ölülerine selamlar gönderir bazı aralar gökten düşen aynaları yıkar sesimizin yankısı bilemedim seni mi sevsem sensizliği mi. |