İSTANBUL SENİ (14)
Hissederim
Acısını Doğumun, duyarım Filizin Toprağı yarışını, çatlamasını Tohumun, görürüm Şah-Mat’ı Beynimin mimik Karelerinde, öperim Bükemediğim Bileği, "mundar" demeden de. Yenilmek bile sende bir Şereftir İstanbul! Düşünürüm; "- Neyi, kime, nasıl?" diye, düzmeden önce Kafiye-Ritim-Hece Kelimelerle hesaplaşarak. sana yazmak, sende yaşamak bir Şiirdir İstanbul. Ne Cemaatten Ordu kurar, ne Gubbeye Miğfer takar, nede Minareye "Süngü" diye bakarım.(*) Takmam Çelme de, kazmam Kuyu, koymam Rakip Ayaklarına Karpuz Kabuğu, Adıma konmuş Stadim da yok, değilim ki Futbolcu! Çekerim 70’imde yarısı sende, yarısı Sılada garip bir Sevda, Oğlumada Dükkan açmam, kayırmam onu, Oğlum kadar severim ben seni, İstanbul’u. (*) Ziya Gökalp’in ASKER DUASI Şiirinden esinlenerek kendi yazdığı ve 12 Aralık 1977’de Siirt’te okuduğu ALLAHU EKBER Şiiri. |