„İsrail, Hizbullah’ı bahane ederek Lübnan’a kara harekâtı başlatınca bölgeden kaçan on binler ülkenin doğu ve kuzey sınırına yöneldi. Başbakan Necib Mikati, şu an için 100 bin civarındaki bölgesel göçün 1 milyona ulaşabileceğini duyurdu. Lübnanlıların ilk adresi Suriye, çünkü göçer grubun bir bölümünü Esad rejiminden kaçan çifte vatandaş Suriyeliler oluşturuyor. Ne var ki İsrail’in orantısız saldırganlığının Şam’a sıçraması halinde sığınılacak güvenli liman Türkiye gibi duruyor. Üstelik Suriye’den bakıldığında, Türk toprakları “elini kolunu sallayanın girebileceği” bir kara parçası. Şimdi, “Din kardeşlerimize kapımız açık” diyenler olacaktır, ancak şu an Türkiye’nin bırakın yüz binleri bir tek sığınmacıyı ağırlayacak gücü yok. Güney sınırından ülkeye giriş yapanların büyük kentlere yöneleceği düşünülürse bugün 30 bin liralık ev kirası anında 60 bin TL’ye çıkar! Aynı fiyat artışının arz/talep dengesi göz önünde bulundurulduğunda zorunlu olarak gıdaya yansıyacağı da yadsınamaz bir gerçek.“ (Sayın Arif Kızılyalın’ın 2 Ekim 2024 Çarşamba günü Cumhuriyet Gazetesi’nde LÜBNANLILAR TÜRKİYE YOLUNDA! Adlı köşe yazısının başından alıntıdır. Yazının tümünü okumanızı öneririm.)

Eveeet,
bu günleride görecekmişiz elbet;
“Suriye’de iç savaşı kim çıkardı-kim kazandı?”
bunu bilmiyoruz ama;
“Suriye’li vatandaşlarıma buradan
-hemde çok çoook candan-
bir merhaba!”

İyi ki girdiniz
başkasına güvenerek gerdeğe
eyyy kos-kocaman Ukranya ve Rusya;
Ülkemin üç yanı 4 deniz,
n’olur sizde gelin misafir bize
sonradan vatandaşımız olmaya.

Haydaaaa!
Şanlı Mücahittin’leri unutmayın ama;
-nede olsa dostumuzun dostu-
Onları misafir etmek boynumuzun borcu,
Taliban’a karşı Nato’ya yardım ettiler
ve böylece Türk Vatandaşlığı’nı da hakkettiler.
Hem onlar olmasa “Tarım ve Hayvancılık” ölür ya!(*)

A haa! Avrupa’da afrikalı sığınmacılar
-çok çabuk fark edildiklerinden mi bilmem-
havayı çok karartmışlar;
“Türkiye’ye uçakla bu karanlığı gönderelim hemen,
verelim karşılığında Vize Kolaylığı” Kredi-Döviz,(**)
biz bu işi Erdoğan’la hallederiz!”

Selaaam size yeni dindaşlarım,
geleceğin yeni vatandaşlarım!
Böylece geldki şimdi Lübnan’a;
Emlak büroları, Seyehat Acentaları,
Döviz-Altın takasları
Beyrut’ta başladı çoktan.
-halimiz boktan-mı-boktan-
“Al bir Daire 250 bin dolara,
yada kirala 5 yıllığına villa, yat, kat..
Türk Vatandaşı olursun mutlak!”

Pekiii ya be kardeşim biz
ne yiyip, ne edeceğiz?
Biri “Seçmen kazansın” diye,
batacak güzelim ülke!
Sığınmacıar nüfusun yüzde onunu geçtiler,
sendikacılığın, eğitimin, Laik’liğin içine ettiler!

Görmüyorsak bunu hâlâ biz,
ya körüz yada enayiyiz!
Artarsa Zengin Yabancı sayısı,
yan-gelip yatarsa Sığnmacı;
Fiatlar da artar,
ekonomi de batar!
Acaba
Kılavuz’umuz olduğundan mı Karga?

(*) Almanya’da BİLD gazetesinin haberi.
(**) Türkiye Ziraat Odaları Birliği Başkanı Şemsi Bayraktar, Türkiye’de büyük bir çoban sorunu olduğunu belirterek, ülkemizde Afgan çobanların olmaması durumunda hayvancılığın biteceğini kaydetti. (01.09.2024 günü gazete haberi)