SEVDAMA KIYAN DÜŞTÜ
Velhasılı cevabın , okudum tebessümle
Hepsini düşünecek, bana kısa an düştü Hani biraz sitemkar, yarı yanık sesimle İnce ince düşündüm, hesap ve mizan düştü Ruhun kararmış ise, benim suçum mu söyle Gerçekte göremezsen, suçlama beni öyle Umutsuzluk çekilmez, nasıl yaşanır böyle Gördüm ya ruh halini, gönlüme hazan düştü Düşlerin eriyormuş, hemen hemen her gece Sesin titriyor sesin, donuyor, dilde hece Üşüşmesin alnına, haramzade bilmece Kızgın, kırgın bir kalple, şiirler yazan düştü Döşüm karardı demiş, böyle yumruklamaktan Düşüncemi, fikrimi, bıkmış yorumlamaktan Çilem bitmedi demiş, zulme esir olmaktan Tertemiz bir sevdaya, hunharca kıyan düştü Böyle sessiz sedasız, ilerliyorken zaman Güneş kendi kararmaz, karabulut el aman Gülmeyi unutanın, hali yamandır yaman Soğuk dillisin diye, ağzından beyan düştü Saçmalığı yalanı, çok iyi seziyormuş İnsanları elekten, geçirip süzüyormuş Ona göre adam’ın, resmini çiziyormuş Bir insanda ki vasfı, çok hızlı sayan düştü Hoşça kal dedim ya ben, veda edip yüzüne Artık bir daha kanmam, cilvesine, nazına Gün gelip konuşsam da, inanmam ben sözüne Ne talihsiz biriyim, sözünden cayan düştü Beyan etmiş anlatmış, lütfeylemiş derdini Latife istemem ben, sevdim insan merdini Yol ettirme gel bana, şu dağların ardını Diyebilseydim keşke, sözümü duyan düştü Lüzumsuz’um oku yaz, boşadır onda avaz Saatlerce baktım da, sözler vermiyor cevaz Ben binanın özüyüm, alamam küçük pervaz Vefasızı sevmişim, kapıya koyan düştü Sadık Dağdeviren Aşık Lüzumsuz |