Yılma! bu sevgi ki...Zamanın sırlı ağından uzamış gelen Teslimata hazır kini taşıyan şekilsiz ucubelerin İçlerindeki jöleli kalplerini örtüp Gerçekte olmayan Muhteşem saydam gövdeleriyle Tarihe karabasan gibi çöküşlerini Sümen altından "bu dünya bize yeter" deyip Yıkalım bu köhne düzeni mantığıyla hareket edişlerine Kendileriyle kesiştiklerine şahidim Virane coğrafyaları çorak İnsanları hüzünlü gördükçe Bize örülen bu hırkanın Mazlum tenimize değdiği andan itibaren Başka âlemler göreceğimiz bâki idi İçimizde keskin bir iksir ki "Sevgi" peyda oldu Asya’dan............................Mezopotamya’ya Vuslata dayanan granit sütunları devirdi Nazım hikmet ne demişti! "Güneşi zapt edeceğiz güneşin zaptı yakın" demişti Güneş gördük sere serpe serildik aynı güneşin altına Irmakların coşkun seline kapılanlarımız oldu Yüzme bile bilmeden "Cumburlop" atladık Peygamberler işittik biat ettik Mukaddes kitaplarımız oldu okuduk imana geldik ’ALLAH’ ı öğrendik Kimimiz inandı, kimimiz ille de "Darwin" dedi Biz yine de aynı havayı teneffüs ettik Aynı teneffüs saatlerinde Özgürce "Ateş düştüğü yeri yakar" diye bilirdik Etrafı da sararmış meğer Hülasa ateş ormanı sarsa Biz içerisinde fidan olsak ot olsak Elimizde tuttuğumuz son zeytin dalını uzatırız birbirimize De; neden sahipsiz yılkı sürüsü etrafımızı sarmışken Biz birbirimizi çifteleriz! Küle döneriz! Yitiriliriz fırka fırka Bir manasızlık zordan daha zor Uzaktan bakınca aynı sıfır aynı fen Bir çoğu iz bıraktı geçti gözlerimizin önüne Ki; biz bu gözlerle maviyi sarıyı tanıdık Tanımakla kalmadık rengârenk düşlere daldık Bu düşlerin büyüsüyle aşıp ufukları Dünyanın dört yanında gezdik "şeş parasız" Çelimsiz ruhlarımız hayatı keşfetti Dudaklarımız ıslıkla ritim tuttu Her birimiz zapt etti öyküleri masalları Sona giden yolda gövdemizin yere: Dallarımızın göğe uzanacağını bilmiyor muyuz? Şu zalimlere boyun eğme işinden vazgeçelim Köstebeklerin toprağımızı eşeleyeceği gün gelene kadar Dünyaya ait isimlerden arındıralım kendimizi Örse yatırılmadan Kenetleyelim ellerimizi! O bembeyaz toy kelebek Süzülüp ışıklardan düşmeden elimize Omuzlayalım birbirimizin yükünü tez elden Bütün varlık hikâyesince ışıldar elbet Yalnız şeytan bir tayfla selamlar insanı Gün doğarken ve ezelden Taa ebede Kararmış yüreklerle bize gülenler Bilin ki hiçbir "SEVGİ" yenilgiyle sonlanmaz |
içindeki derin ve kutsi mesajlarla
alnının duvarı öpülesi şiir...
değerli kardeşim
bir değil
bin tebrikle
saygı sevgi* dua ile...