Gergef zincir
1-
Üşümek pişerdi yoksulun ocağında Sütten kesilirdi kuzu Nehir gibi uğuldayan çocuğa Evren gibi olurdu bir yudum su Aynı suya muhtaç Toprağına düşkün zambak Rüyasını kaybeden uykulara sızıp İnsanın insana verdiği acıya şaşırıp Avucunda düş izi Dudağında çöl kurusu Kelimeler ormanında Yorgun ağaçlara fısıldayacak "nefretini" Güneşe kızan yılan hırçınlığında 2- Kuzuyu ırmaklar çağıracak Yolu topraktan geçerken Ay mülküne şavkıyanda Bembeyaz bulutlu göğe bakacak Canına derman uyku canân gibi gel bana diyecek İçinin göklerine kanat kanat melekler süzülecek Oracıkta Anne bilecek zambak’ı Güneş göğsünü tararcasına Uğultulu yalnızlığına ortak olacak 3- Yılan kendi seyrinde Sulara girip çıkmayı hayra yordu Çamura bulanmayı şimşirine deva bildi Küplere girdi Harman yerlerini talan etti Kendince ecelin korkusunu Zehirinin kokusunu bıraktı Yolu nereyle kesiştiyse Toprak tutundu kıvrımlarına Zehirlendi çiy taneleri 4- Çocuk açlığı soyunup tokluğu giyende Kuzu ırmağa varanda Zambak’ ın başında su köpüğü dolaşanda Yılan "besmele yüklü yeminler" edende Bütün aynalar son veda’ya dönebilir İstediği ninniyi çağırabilir uyku Çünkü içime gül açar Uykusunda ekmek ve su gören çocuk Parıltısını giyer soyunur karanlığı 5- Artık ırmaklardan geçirebilirim gölgemi Tükürebilirim yüreğimi dişlerimin arasından Karartabilirim küçücük sofayı Söyleyecek masalım anlatacak fıkram kalmadı Seni kalbimin yordamıyla bulabilirim Kalemimin ucundaki dört ortalı defterim |
Güne düşen eserinizi kutlarım canı gönülden.
Yüreğinize, emeğinize sağlık
Saygılarımla ve dostlukla