eskimiş anılara türkü tutturur yakamozun sıcaklığında bir ay
sen şimdi uzaklara sevdalı giderken usul usul maviler tövbe eder inanmışlığına inanç bıktırır kendinden bir sus payı kadar yakından seslenirken ölür sulhlar
bu koşula en uygun cümlenin sonundaki ünlemden kaçamaz hiç kimseler dikkat kesilirken bütün bütün parçalar şarkıyı notalar en acıklı iç çekiş piyanonun teninden duyulur sessizce şüphe doğurur ki yavaşça insanın içinde büyüyen cinsten
büyürken çocukluğum duvarlarda saklı kalır güldüğüm fotoğraflarım ki gülümsemelerim yalnızca orda kalır
eksiği yok fazlası var kaldırımlara yazdığım ve seni anlattıklarım arasındayken ben
bir şeyler yapıyorum usuma güzel günleri düşürmek için lakin zorlanıyorum buna bunda benim daha çok kabahatım var sanırım sandıklarım beni yanlışa sürükleyebiliyor içimi koyduğum sandıklarım bazen zifiride kaybolabiliyor
yanlış sandıklarım doğru doğru sandıklarım yanlış çıkabiliyor şaşkınlık insana özgü şaşırıyorum
takvimlerin huzurunda yaşım girdiği bunalımlardan zaman kavramıyla kavga ederek bir tek kendine tamah ederek sarılıyorsa ritimlere işte o an anlarım yaşadığımı ya da yaşamak hazzını
anladıklarım heybeye doldurduğum gibi durmuyor yürekte de öyle bir kaynıyor ki içimde artık duramaz oluyor söylenip duruyor dilimde
sustuklarım bana yalnızlığı yaşatıyor sarılamadıklarımı daha çok özlüyorum sarsam da sanki istediğime kavuşamıyorum
ben bazılarını yanımda daha çok istiyorum bazılarını da daha çok uzakta
sokaklara vurduğumda kendimi lambanın altında saatlerce yıldızlara bakıp geleceğin günü hesap ediyorum
acaba diyorum acaba gelecek mi? çoğu kez cevap bulamıyorum bunalıyorum
eve girdiğimde yine sandıklarımı karıştırıyorum sana dair bir şeyler arıyorum bulduklarım senin için düşlediğim inandıklarımdan farklı olmuyor yalnızca düşlediklerimi hissedebiliyorum ellerimde bana kalan yalnızca boşluk oluyor boşluğa sarılıyorum
ağlayamıyorum da gözyaşlarım sarı sonbaharda saklıyken güneşten ilham alıyorum gülümsüyorum
kalp tek bir kareden ibaret kalıyorken izliyor bizi dönüp dönüp seyrediyor ruhum ile, sensizken ikimizi...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Sandıklarım şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Sandıklarım şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
eve girdiğimde yine sandıklarımı karıştırıyorum sana dair bir şeyler arıyorum bulduklarım senin için düşlediğim inandıklarımdan farklı olmuyor yalnızca düşlediklerimi hissedebiliyorum ellerimde bana kalan yalnızca boşluk oluyor boşluğa sarılıyorum
ağlayamıyorum da gözyaşlarım sarı sonbaharda saklıyken güneşten ilham alıyorum gülümsüyorum
kalp tek bir kareden ibaret kalıyorken izliyor bizi dönüp dönüp seyrediyor ruhum ile, sensizken ikimizi...
sandıklarımı karıştırıyorum
sana dair bir şeyler arıyorum
bulduklarım
senin için düşlediğim inandıklarımdan farklı olmuyor
yalnızca düşlediklerimi hissedebiliyorum
ellerimde bana kalan yalnızca boşluk oluyor
boşluğa sarılıyorum
ağlayamıyorum da
gözyaşlarım sarı sonbaharda saklıyken
güneşten ilham alıyorum gülümsüyorum
kalp
tek bir kareden ibaret kalıyorken izliyor bizi
dönüp dönüp seyrediyor ruhum ile, sensizken ikimizi...
(İlknur Karaca)
Seven yüreğin dizelere yansımasını okudum
Usta kalemi engin yüreği kutluyorum
____________________________________Selam