Matemdopdoluyum her gün günahlarımın bağışlanmasını dileyerek ve bunu bekleyerek saatlerimi bitiriyorum boğuluyorum çaresizce geçmiş çizgisinin üzerinde geleceğe yürüyorum boyuyorum ellerimi kırmızıya ki maviye bir çizik atıyorum ölmesin yaşayamadıklarım ve ölsün yaşadıklarım diye avuçlarımda kin saklıyorum en çok kendime haykırıyorum yitik yenilgiler peşinden olmazlara sürülüyorum ölemiyorum bir ses arıyorum sürekli içimdeki çocuğa nota öğretsin diye ben hep arıyorum o sesi seni de beni de efsanelere anlatsın diye simsiyah bulutların tembel tembel süzülüşünde görüp göreceklerim dururken kendimi ayın yansımasına asıyorum bir kendim izliyorum ölemiyorum gece yavaş yavaş girerken sokağa solgun gökyüzü iyice içine çöküyor sessizliğim karanlığın dili oluyor konuşamıyorum kalbimin içi tıka basa dolu ve öylesine yorgun zihinlerle ilgilenirken aynaya bir bakış atıyorum kapısız duvardan beynime kaygı dolu hisler silsileler ekleniyor kaldıramıyorum mırıldanıyor yıldız suskunluğuma meğer susmak ölüm gibiymiş ama ben bunu da hissedemiyorum bedensiz ruhlar gözlerimin önünde dans ediyorlar kendi gölgeleriyle ben kendime uygun ruh arıyorum bulamıyorum ve ölemiyorum aksi gibi bu suret can yakıcı bir an gibi koynuma saplanıyor senin yüzün benim hüznümün yansıması öyle durup dururken ben kendimi öldüremiyorum ansızın dokunuyor rüzgarın matemi tenime ama ölemiyorum ellerime cansız bir güneş ışığı ısmarlıyorum gelip gidenlerle birlikte son ezgiyi de dinliyorum boynumda ki yaşam çizgisinin sonuna ulaşıyorum ama ölemiyorum... çünkü galiba yaşamak istiyorum... (İlknur Karaca) |
Yüreğine kalemine sağlık
Yüreğin susmasın
____________________________________________________________Saygılar selamlar