sualbekle bekle sıkıldın şöyle bir çıksan... iklimleri dolaşıp bir ağaç ayırsan bana en dayanıklısından. koparsan. katlasan alsan. getirsen diksen rüyana ona sözüm gibi baksan sarılsan gövdesine/ sonra... kovuğuna saklansan orada kabuk bağlasan belki benim de… kabuk bağlamış olur o vakte kadar yaram. kabuğu yaramdan kamburu sırtımdan kaburgamdan hırkayı hırkamdan sarkan ipi şu ipsiz…/ fakat uzun saplı yalnızlığı yalnızlık haksızlığını haklı çığlığını gırtlağımın söküp atsam assam sallandırsam geçsem karşısına arşa doğru şöyle bir… bir kahkaha patlatsam patlatmadan rüyamı ciğerimdeki şu isyan bilmem artık yaz olur ayaklanır mıyım kuş olur kanatlanır mıyım kış olur beyazlanır mıyım tek... düş olmayacağın katî o vakitten sonra ah!.. sazsam; yapraklaşmış yüzüne titreyen tellerimle dokunsam sızlasan/ sızlatsan be beklerken aşklaşmış daha da baharlaşmış yazlanmış. yaşlanmış... umuduna yaslanıp paslanmamayı ve uslanmamayı başarmış adam! o gün de bugünki gibi senden yana çok az’sam yapışsa ruhumun yakasına bu bir türlü olmamışlık vakasına ellerin mis kokulu birer reçine ah ayrılamasam / ve yemyeşil bir orman bıraksan gözlerimin ta içine içine bir daha hiç daha hiç hiç ağlamasam... o vakit diner mi sence kavuran bu sam yeli? Tanrı’ya bir sorsana. JD |
patlatmadan rüyamı
ciğerimdeki şu isyan
Artık çağdaş yazarlar da kitaplarında beynimize hükmedebildiğimiz kadar başarılı, mutlu olduğumuzu yazıyorlar,elbirliğiyle.
Beynimizin bilinç altı,gerçek yönetim merkezidir.Derin devlet gibi.
üst bilinç günübirlik işler yüzünden yönetimi büsbütün alt bilince havale etmiş durumda (İMİŞ.)dır.
Bilinç altını ise anne karnından günümüze kadar kazandığımız inançlarımız oluşturur.Bir kısmını bize kazandırdılar.dikte ettiler.anne baba,hala ,teyze ,kardeşler, komşular, okul, arkadaşlar ve çevre..bir kısmınıda biz yaşadıklarımızdan çıkardık.yeterince analiz yapmadan kendi kendimize,doğaçlama icad ettik............
sonra o inançlar bizi yönetip yönlendimeye başladı .Ispanak yemem, inancı yüzünden ispanağı yemediğimizi ,ben öyle şeye inanmam, diyerek bazı şeylere ebediyen kapandığımız,inancımızı sorgulayıp yenisiyle değiştirmedikçe durumumuz değişmeyecektir.
Niye bir sevdiğimiz gidince yalnız oluyoruz.Birini daha sevip yalnızlığımızı tarihe gömemiyoruz.
Kendimizi ilk sevdiğimize anlamsız biçimde,cahilce,kul köle eden inançlarla angaje ettiğimizden,
o inanç bizi yeni adımlar atmamız konusunda tutsak durumuna düşürdüğünden,yalnızız.
halbu ki din insanı hür yapmak üzere vaz edilmişdir.La ilahe derken bütün ilahları reddederiz.
ve güya çağdaş eğitimde hür insan, der ya, her yeri yasaklarla dolduduğundan kime köle olduğunu bile bilemeyecek kadar şaşırmış bir insanlar güruhu oluşturmuştur.Sevdiğiniz sizi terk ettiyse yeni bir sevgili ile hayatınızı düzene sokmayı becermelisiniz.yaptığınız köleliğin suçunu ne kadere ne feleğe maledemezsiniz.Saygılarımla.
Bu bir doğaçlamadır.Şiirin tahrikiyle.
Sözümüz kimseyedir,herkesedir en çok da kendimedir .bu böylece biline ........ve kasızlık yapıldığı kanısına varılmaya.ve de her zaman herkes birbirine hakkını helel edeki mahşer günübir de ödeşme amaçlı çile çekilmeye. Türkiye mahkemelerinin nasıl çalıştığını gören bu sözün değerini bilir.Sorula.öğrenile.