Denize Doğru
denize dökülen iki
arkanıza bakmadan bir hatıra ile uzaklaştınız eşlik ettiğiniz martı değildi sözler tükenmişken kanat aralarında yorgun bir uyku ile düşüyordunuz bağrımdan sıcak ve nereden geldim demek bu ışıklar sıra sıra parlayan cesur insanlara ait yaşamayı bilmiyoruz diye alınmadığımız korku kahkahasında boğulan yalnızlar için denize dökülen iki kendi sırtını seyret mesafeyi büyüterek ardını seyret bir şaklaban gibi parçalanan ağzında eski trenlerin gürültüsü uzaklaşarak küçülen kendini seyret düş içinde düşerken tutunduğun mucize dal gülüşlerine yosunlar karıştırıp üzebilir seni uzak ve kaybolmuşken parmaklarını değdirerek bir birine yaklaşan denize dökülen iki ıslanmaz ufuklara bakıp unutamamak ardından bulut ne varsa karanlığa doğru rüzgarlara boyun bükmüş dilekler ve sonrası sarılarak ölmeye hazırlanan denize dökülen iki. |