6
Yorum
27
Beğeni
0,0
Puan
2205
Okunma

saklanıyorum
şehrin uzak gözlerinde
acıyla yalnızlığı alarak heybeme
kaçıyorum sorgusuzca kendimden
düş kırığı umutlar vuruyor dalgalarla şehrin eteklerine
ve ben yüzü gözü kızarmış bir üşümeyle düşüyorum karanlığa....
sanki yok oluş başlamış gibi hayatın sesinde
son gemi kalkalı bin yıl
son tren uzaklaşalı bir asır olmuş
çocuklar artık çocuk değil
doğan hiçbir canlı yok artık
kaygılı kadınlar geçidi susarak ağlarken yıldırımlara
birden gökyüzü bağışlıyor tüm ıslak anıları
vazgeçilmez gibi görünen ruh bedeninden geçiyor
ve ağlara takılan düş kırıklıkları
hep sonradan aklıma gelen doğruları acımadan öldürüyor.......
saklanıyorum
sanırım yorgun bir aşkın yüreğinde bir yerdeyim
kapanmış şiirlerin geceleri
romanlar üç satırlık yalanlarla örülü sadece
ve caddelerde camekanlara sığdırılan
kauçuk hayaller barınıyor insanların düşlerinde
yürüyorum
sokağın arkasında unutulmuş bir hayatın sancısı
yanındaki duvarda
yeni yılı kutlayan gerçekle hayal arası gölgeler
ve en iyisi yüreğimi alıp uzaklaşıyorum bu şehirden....
fazla bir anlam kalmamış bizlerden geriye
bir kaç boyalı anı
yeni yetme aşk
ve kaldırımlara serilmiş hayati bulgular
anlıyorum bazen rüzgarın dansını
denizden kopup gelen yosun kokusundaki susmaları
sadece son bir şarkı söyler diyorum mevsimin yağmuru
ardından süzülerek ıslanan betonlara kalır sonuncu hüzün
suçum ağır
kaçak iklimler saklanıyor rüyalarımda
ben saklanıyorum hayatın kabusunda
şimdi
hiçbir zamana kalmayacak bir hayat ağlamaya başlayacak
ve yerin altında sorgusuz sualsiz yeni bir dünya kurulacak........