Çanakkale
Yüklesinler sırtıma vatanımın yükünü,
Gelsinler de alsınlar kolaysa topyekûnu. Vatandır kalp atışım, yaşamamın nedeni. Saldırarak Yurduma, olunur mu medeni? Onlar, ezelden kurdu binbir tuzağı şarka, Çıkmayacak sırtımdan, iman dolu bu hırka! Uzaklardan korkakça sövüyorlar sinime, Hançerini sapla da, laf söyleme dinime! Milyonları kalleşçe, üzerime salmışlar, Sanki memleketimin tapusunu almışlar. Anlamadılar laftan, istediler şiddeti, Tarihlerde gizlidir Asil Türk’ün hiddeti. Saldırırlar ha bire, kan kusar usanmadan, Sırıtıyor sırtlanlar, üstelik utanmadan. Gözlerimi oysalar, yüreğim görür seni. İsteme kara toprak, zafersiz, bu bedeni! Çanakkale’m, toprağım, senden gelir ilhamım. Tek sana geçer nazım, budur benim evhamım. Milyonlar barınıyor zaten kutsal bağrında, Şehit kanı ilaçtır, dermandır her ağrında. Kilitbahir bir kahır, vicdandır o sendeki? Seni teslim edemem, kor yürektir bendeki. Durduramaz hiç bir güç, kükreyen bu aslanı, Lügatlerde cümleler tanımlamaz o anı. Çeyrek tonluk bir topu, Seyit Çavuş yüklendi, Kahramanlar seline bir yenisi eklendi. Kapladı her bir yanı kara barutun isi, Kükreyen o sestir ki, Yiğit Mehmet’in sesi! Çarpışıyor mermiler birbiriyle havada. Nidalar yükseliyor; "yavukluya elveda!” Filintalar tutuklu, varsın olsun ne gamdır? Savaş Türk’e zaferdir, düşman için figandır. Yüksek dağların başı, kesif kara dumanlı. Yalnız Mehmetçik değil, dağlar bile imanlı. Bu imandır zaferi perçinleyen farika! Görülmedi böylesi, tek kelime; “harika!” |