SALİM
Uzun zaman oldu Salim,
Sen odaya girip yalnızlığımı dostane gözlerle sevmeyeli. Dokuz -Altı yollarında kuvvetlenen mekanik uykusuzluğum, Hep benim yüzümden. Senin suçun yok ve ardımda bıraktığım tüm kadınların, Solgun ,melek tebessümlerinin. Tırnak izlerini gizliyorum aseton kokularının parfüme bulanmış kibarlığına. Tüm galip-yitik sevişmeleri boynumda taşıyorum , Öpücükleri diken bir kolyenin pamuksu ağırlığında. Uykum var Salim. Mecalim yok, Ama her zaman bir mecalim var , Bilirsin. Aynı kelimelere zıt anlamlar yükler gibi , Saçma bu yarım yamalak varoluşlar. Siluetini kokladığım tüm yirmi beşlik kokoşlar. Fonda sinsi,tebessümü yoz totoşlar. Uykum kaçıyor Salim, Her defasında bizi yalnız bırakan o özlenen baharlara. Hadi yat artık Salim, Prangalarını dişlerinle kıracağın o tüm pembe rüyalara. Demir Ferhat BİLAL / 02.12.2013 |