HAMAK
Şimdi sana yine yakısır,o sıcak iklimlerin,
saçlarından kokusunu almış denizlerin kıyısındasın. Bu uzaklar beni daha bir kelepçeliyor kalbime, Sıradan sevgi sözlerine lanet ediyorum. Bu içinden anlamlarını bir türlü çıkaramadığım sevgi dağarcığım; Şarkılar doğuyor,şarkılar ölüyor . Sevgim,Bialystok’da donmuş buzlu yollarında. Ağaç kokan bir kulubede,gözlerimden akanları ısıtıyorsun, Etimden,dişimden sızanları. Sabrımda yaralanan bu yorgun adamı kuşatıyorsun. Kendimi buluyorum,kendimi kaybediyorum, Özlemlerim yine şişede durduğu gibi durmuyor. Tenine Portekizli bir kızın bronzluğu bulaşmış, Barselona’da,Pariste,İstanbul’da gölgelerin. O kadar özgür ki bu adımların,kızgınlığın, Her sabah yetişemeyeceğim 7.45 vapuru korkularım, Sırf sana geç kalmamak için. Nerdesin? Bu şarkılar beni öldürüyor, bir başka biçimde yeniden doğuruyor. Bağırmak istiyorum ,bağırmak ciğerlerim dışarıya çıkıncaya kadar, olmadığın heryerde. Ağlamak istiyorum,hayat benimle maytap geçiyor, Ve tüm seramonileri yanlızlığın. Kim anlar gecenin 3’ünden 4’üne yürüyen bir adamı? Kimi zaman bir asır olduğunu kilitlenen zamanın, Ve tüm umursamazlıklar yorgan altlarında horuldarken. Kim olsan kaç yazar? Sözün bittiği o senin,benim başlayamadığımız noktada, Hep bir yen’i eksik koşulsuz sarılmaların,aşkların,dostlukların. Başıbozuk savruluşumuz kaderin arı kovanında, İhtiyactan,kelepire satılık tüm özlemlerimiz, Sadece yalnızken seviyoruz,düşük sevgisel faizlerde, İçimiz çürüyor ve kaybetme korkularımız. Şimdi sana yine yakısır,o sıcak iklimlerin, gözlerinden yosununu almış denizlerin kıyısındasın. Bu içgüdüsel tuzakların beni daha bir uzaklaştırıyor, Adını senin hecelerinle nefeslendirdiğim, tüm intikamlarını nişanladığın sol yanımdaki kızıl evrenden. Tüm gerçekler aynalardan yansırken göz kenarlarıma ve morluklarına, Harikalar diyarında bir masal kahramanı olamıyorum, Çünkü kahramanlar sigara içmez ,sarhoş olmaz biliyorum. Bu içinden senin tamamını bir türlü çıkaramadığım sevgi dağarcığım; GÜnler doğuyor,geceler ölüyor. Şu düşüncelerimden kanayanları görüyormusun? Yok,Yok.. Mesafelerin arasına kurulmuş bir hamak, Bence sen sadece uyuyorsun... Demir Ferhat Bilal 05/2011 |
Barselona’da,Pariste,İstanbul’da gölgelerin.
O kadar özgür ki bu adımların,kızgınlığın,
Her sabah yetişemeyeceğim 7.45 vapuru korkularım,
Sırf sana geç kalmamak için.
Çok güzel anlatımdı,sanki BM gibiydi her tat vardı dizelerde,kutlarım..........