D/EMİR GÖNÜL'DEN
Vurulmuşum düşümde
Kanlar içinde, Hayra yor bunu Gönül, Ağzımda gül/memen vardı, Gülmek ağız dolusu, Bütün dişlerle, Akşamlardan Pervari Yolumu kesmişti yalnızlık. En yakın istasyon Sana çıkar mı? Bilmem. Seninle sevişirsem, Ölmem ben Gönül ölmem. Ah Gönül Hadi aç endamını, Kutsa ağzımı vücudunla, Her köşesi tavaf lazım gelir. İhrama ne lüzum, Kutsa ki, Yansın yüreğim. Erit bedenimi, Bir yanıma yat, Bir üstüme, Bir altıma yat, Bir sağıma, Mecnun çıtası yüksek aşık Çöl neye yarar Toprağın daha sadık. Karış karış, arşın arşın Gezdir beni meydanında, Meydanın, Aşk-ı saadet. Ferhat’ı bilmem Aşkı Havva anamdan öğrendim. Sen sor Cenneti feda, Adem anlatsın. Ben bildim seni bilmenin manasını, Melake katında uçtum, Kaçak, Yokluğunda çorabımla yattım. Soğuk, ürkünç, Nil’i döktün elinde ibrikle, Dök dök ki, Aşka abdest alayım. Kabul ola. Sığındım limanına, Demirim köhne, Demirim bilenmiş, Kızgın ateşte. Bir martı ağzında bir balık, Sana getirmiş beni, Seni bana, Kıydım demirimden, Sabaha uyandırana beşik. Ninni de ninni Nöbetçi_Piyanist |
Belki canları sopa istiyordur di mi, bize ne.
:)