kasabada bir ikindi vaktiŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Yukarıdaki resim, çocukluğumun yazlarını dedem ölene kadar geçirdiğim kasabanın en eski tarihi eserlerinden biridir. Şiirde geçen bu tarihi cami bana hep dedemi hatırlatır. Anılarımla dolu avlusunda hala dedem oturuyor. Ben ondan kıssalar dinliyorum çocuksu halimle. Tarihi bir bilgi olması açısından okuyunuz.
GÜZELCE HASAN BEY CAMİİ (ULU CAMİ): Tekirdağ ili Hayrabolu ilçe merkezinde, İlyas Mahallesi’nde bulunan bu camiyi Sultan II. Beyazıt’ın damadı Güzelce Hasan Bey yaptırmıştır. Caminin yapımına 1486 yılında başlanmış, 1499 yılında da ibadete açılmıştır. Cami kaynaklarda Ulu Cami ismi ile de geçmektedir. Cami kesme taştan kare planlı olarak yapılmıştır. Caminin önünde dört yuvarlak sütunun yuvarlak kemerlerle birbirine bağlanmasından oluşmuş üç bölümlü bir son cemaat yeri bulunmaktadır. Son cemaat yerinin ortasındaki bölüm kubbe, iki yanındaki mekânlar ise tonozla örtülüdür. İbadet mekânının üzeri kasnaklı merkezi bir kubbe ile örtülmüştür. Kubbeye geçiş köşelerdeki birer trompla sağlanmıştır. Mihrap nişi yuvarlak olup, dışarıya taşkın değildir. İbadet mekânı altlı üstlü iki sıra halindeki pencereler ile aydınlatılmıştır. Caminin yanındaki minaresi taş kaideli, yuvarlak yivli gövdeli ve tek şerefelidir. Caminin yanında Güzelce Hasan Bey’in kesme taştan kubbeli türbesi bulunmaktadır. Cami Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce 2005 yılında restore edilmiştir. Elinde bastonuyla dedem uzanırdı Güzelce Hasan Bey’e -bir ikindi vakti- Benim çocuksu düşlerim vardı Ve kasabaya çiğ ayçiçeği kokusu dolardı -akşamüstü- Takılırdım peşine dedemin camide arkada saf tutardım dedeminse yeri vardı mütemadi erken çıkıp mabetten şadırvanda beklerdim çocukça beklemezdim tesbih duasını çok tanıyan vardı dedemi sorarlardı kimsin, kimin nesisin? - Koca Hüseyin’in torunuyum ben nam-ı değer Balcı Hüseyin ayağına mest giyerdi takkesi vardı lacivert – beyaz desenli bir de iri cüssesini saran deri yeleği cebinde eski bir köstekli arada çıkarır yoklardı vakti derin sohbetlere dalardık sofada konuşturmazdı sofrada - bu çocuk adam olur, derdi anneme de söylerdi. ÖNDER KURT Konya-2007 |
kutlarım üstat
şiiriniz güzeldi