Köy Düğünü - Kara Ayşe / 11dünürcüler kızın gönlü olduğunu biliyorlarsa "-güççük mü canım…, ondan güççük falan evlendi", "-biz evlendiğimizde, benim hanım bu yaşda yoğudu valla" "-akranları evlendi, çoluk-çocuğa garıştı" gibi sebebler ileri sürerek bitirmek istemezler gelip-gitmeyi “-biz hele bi düşünelim” cevabı almışlarsa, "bu iş olacak gibi" bir-kaç gün içinde tekrar gidilir bu defa da "-hısım akrabaya soralım" "-askerdeki abeysine mektup yazdık" "filan yerdeki emmisinin cüvabını bekleyoz" “- “olmaz” deyen, “gönlü olmayan var" "-ee tabi, kız evi naz evi" en son da “-ğıza bi da(h)a soralım” “-soralım epap, barabar soralım” sordurulur bir yengeye “-bobam bili” ……….. “-bobam ne yana keserse ganım o yana akar” ………… anlaşılır ki; kızın gönlü var "Allah böyle münasip görmüş" "-i(n)şa(a)llah hayırlı olur" denilir, büyüklerin elleri öpülür “geçim-dirlik” dilenir el öptürülür.. “-Kara Bayram uzattıkça uzatmış, bugün, yarın, yarından sonra ee bi düşünelim, ona soralım, buna soralım şuna soralım böyükdür gönnünü alalaım ağasına, emmisine, halasına de(y)zesine.. uzakdan yakından aklına kim geldiyse yorgunu yokuşa sürmüş bin kere dünürçüler gene de adamın köpeğini uyutmamışlar bıkmamış, usanmamışlar ne yapacak işleri ne çalacak gapı var başka evde her gece onlardaymışlar, etmiş-edememiş Gara Aşa “-boba verceğsen ver, gayrı vermeceğsen de bitir hu işi” demiş “-valla evde ne çay ne şeker galdı” Gara Bayram da düşünmeden bile, madem öyleyse “-hayırlısı osun” demiş Gara Aşayı Gaşaralının Gara Hamide verivimiş” Kaşıkaralılar gelmiş nişana-düğüne Kaşıkaralı öğüne öğüne Kara Hamit’i evermiş Dipnot köğeğini uyutmamak : devamlı gidilerek rahatsızlık vermek Fotoğraf Bayram Ayhan |
Köylerde olurdu eskilerde, lakin şimdilerde pek kalmadı bu durumlar.
Üstadım yazdıklarınız kitap olur bir gün okutulur gelecekteki kuşaklara...
kaleminize sağlık