Okuduğunuz şiir 23.11.2013 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
Mümkünüm/desin
iki şiir üflersin gecenin neyine alazlanır ömrün yumağı yakmak kolayı tutuşturup ucundan zor olan korumak korkularını ..
başlasın istiyordum doğru çünkü biliyordum bir masalla daha taşların yerinden oynatılamayacağını afacan gözlerinde güneşle sen ışırtırken ırak şehirlerin bozkırlarını buz tutmuş çavlanları erirdi yurdumun duman alırdı dağlarımı ve ben bilirdim adım gibi eskimeyen uykularda su sesinin börtü böceği kıvrım kıvrım kıvrandıracağını kurdun kuşun sancılanacağını bilirdim demir kanatlı martılar turlayıp dursa da ihtimaller arasında bilirdim gökyüzünün denizler kadar daralmayacağını
gülme demiştim öyle çocuk öyle yorgun öyle mutsuz gülme mümkünümdeydin ve bilmiyordun bizi bulduklarında vuracağımı kendimi gür gülüşlerinle
şimdi şiir sürüyorum çatlaklarına kabul duvarlarının yine şiir sürüyorum ısrarla kapatıp üzerini tarihsiz korkularımın ve biliyorum huzur kıyılarında barınağı olamayacağını kendine saklananların
seni buldular gömdüler beni ortasına bin yıllık ormanın
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Mümkünüm/desin şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Mümkünüm/desin şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
önce yalın gibi duruyor sonra bu durulukta satır satır büyüyor şiir. bir bakıyorsun şairin bin yıllık ormanında aydınlık göğünün altında şairin ayak izlerini arıyorsun, gizemde ki ustalık satır aralarına iyice yakınlaştırıyor beni ve siz bunu hep yapıyorsunuz :)
İstanbul kokulu yorum getirdim "ablama" (!) Her yerden "insan" çıkıyor diye Ağlama edasındayken ben çarşının ortasında... Bi' dakika. Herkes neden çok sinirli hep!?
Hani şu doğruyu/cevabı bilse bile inadından omuz silken çocuklar vardır ya işte ben onlardandım Ve hala içimde. Lazca bir şarkı tutturmuş Susmak bilmiyor günlerdir.
"şimdi şiir sürüyorum çatlaklarına kabul duvarlarının evet yine şiir sürüyorum ısrarla kapatıp üzerini tarihsiz korkularımın ve biliyorum huzur kıyılarında barınağı olamayacağını kendinden saklananların
seni buldular gömdüler beni ortasına bin yıllık ormanın"
Böyle bitireyim istedim. Yüreğine sevgiler kocaman. Tebriklerimle ustama..
Gecenin ney' ine üflenen Ey şiir ...nelere kadirsin nelere...
Bir şiirin yazılma sürecinde , anlattığı düşünce ya da kapsam alanına giren duygudan öte şairi için ne demek olduğunu anlatmaya da en güzel örneği teşkil etmiş bu yapıt...
Şiirimiz baştan sona sağlam bir kompizosyonla ilerlemiş.Hatta diyebilirim ki iç içe iki kurgusal tema bir noktada ustaca birleşmeyi bilmiş.
Hepsi ; Önce dağılan, dallanıp, budaklanan sonra ustaca toparlanmayı bilen , sevgili üstüne kendini acıtarak yazılan şiirin kendisinde düğümleniyor.
1.Si... şiirin yazılmaya başlanması serüveni ve şairin başlamasıyla birlikte şiire konu sevgilinin ve ondan etkilenen dünyanın üzerinde meydana gelen değişimler
2.Si...şiirin öznesinin yine 1.kurgusal yapıda bahsettiği sevgiliye olan eylemi
Şiirimiz beş bölüm ve beş birimden meydana gelmiş.Şairimiz birim ve bölümler arası ayrımı çok iyi ayarlamış.
Her bir birim gerçekten diğerlerinden ana arterle bağımlı olsa da kendi iç özünde bağımsız yan temlerden meydana gelmiş.
1.Bölüm : Şiirin önsözü bir anlamda.Tamamen şiirin kendinden muaf bir giriş bölümü.
Gece ve şiir şiirin başlaması :Geceyi ney gibi görüp, tıpkı bir neyzenin neyi üflediği halindeki o ulvi duyuş gücü ve hatta diyebilirim ki tasavvufta da ney bilirsiniz.Özel bir yeri vardır.Sazlıkta yetişip sonra aşama kaydedip belli bir seviyeye ulaşarak o büyüleyici, insanı kendinden geçiren ney sesi...İnsanında hamdan çıkarak kendini ehil,kamil, bir hale getirmesini imler.Kutsi yanına da kısaca değindikten sonra şiirimize dönelim...
Sayın şair bu bölümde geceye şiirden ney üflüyor...Burada aynı zamanda bir cinaslı anlatımda ... mevcut...
Geceye şiir yazarım gece aldırmaz cümlesinin yanı sıra yukarıda bahsettiğimiz imgesel anlatımı da kapsıyor...
2.Bölüm ;Bu bölümde şairimiz, şiire başlamasıyla yada kendi ifadesiyle geceye neyi üflemeye başlamasıyla birlikte ; şiirin girizgâhına düşüveriyoruz.
Kendi içinde tam olarak kabule erişemediği bir duyguyla hesaplaşma, kendi kendi ve sevgiliyle aralarındaki bağın duygusal ve gerçeklik muhasebesinin yapıldığı bölüm... Derin bir çaresizliğin, imkansızlığın şiiri olduğunun sinyalini veriyor bu bölüm...
Evet bazen kendi inanmadıklarımızı da itiraf ederiz kendimize. Ama yine de apansız bir isyanın eşiğinde kapıyı sürekli vuran şiire kayıtsız kalır ız tıpkı bu şiirin öznesi gibi.
Şiirin öznesi, sonderece ne yaptığını, ne söylediğini bilen biri.
Kendini ve olacakları olmadan bilebilecek öngörüye sahip, sonderece kendine güvenen biri...Bu bölümde anlattığı duygu armonisi ve değerlendirmesi tamamen bunu hissettirdi bana. Her ne kadar kendine güvense de, olacakları, olmayacakları doğru tahlil ve analiz yeteneğine sahip erişkin bir ruha ve bilgiye sahip olsa da ihtimallere de yer vermesini, düşünmesini hatta değerlendirmesini bilen biri.
Sevgiliye gösterilen ihtimam ve duygu yoğunluğu ile birlikte onu ondan daha çok tanımış olmanın ve ondan kaynaklı gizemli bir sızıyı imlemiş burada şiirin öznesi...Yer yer emri vaki ve keskin söylem şiirin öznesinin aynı zaman da karakteristik olarak sert mizacının ve kendisine yapılacak hatayı kabul edemeyecek sağlam bir kimliği su yüzüne çıkarmış .
3.Bölüm : Burada direkt sevgiliye seslenmiş şiir öznesi...Hani iki kurgu bir arada demiştim ya biri şiirin yazılmaya başlaması diğeri şiir öznesinin eylemi.İşte tam da bu noktada ikinci iç kurgu devreye giriyor...
Aynı zamanda bu bölüm şiire ismini veren dizeyi de kapsıyor.Bir dönüm noktası yeri.Baştan beri genel bir şiir anatomisine başlama gibi algılanan şiirin girişi burda aslında bütün şiirin bir sevgili üstüne kurulu olduğunu, ondan kaynaklı bir şiir olduğunu âyân ediyor.
Sevgiliye hitaben yazılmış bir şiir bu.Şiirin öznesinin gönlünde çok özel bir yere sahip olmasına rağmen kendisinin aynı şekilde belkide onun gönlünde olmadığına inandığı bir sevgili...Ve şiirin öznesi bunun farkında...alaycılığı, önemsemezliği, istediği derecede kayle alınmayışı imlenmiş özne tarafından...bir iç döküm...Tabi ki bunun yanında tehditvari sert söylemde ihmal edilmemiş...
yaparım demiş...tıpkı senin yaptığın gibi...Her acıtanın ödeyeceği bir bedel olmalı demiş bir anlamda...
4.Bölüm...Birinci bölümle anlamsal ve söylemsel bağ kurulmuş bu bölümde.Şiirdeki anlamsal ve duygusal bütünlük çok güzel sağlanmış bu bölümün ilk dizesiyle birlikte...
Bütün olacakları, olmuşları, duygusal mozağiyi çizdim ...kendime itirafla...ulaşamayacağımı düşündüğüm sevgilinin yürek ve usuna ...demiş şiir öznesi...
Bu bölümün son dizesiyle, aslında bunu ne sevgiliye bir art niyet nede kötümser olmanın hükmüyle yaptığını sadece ama sadece kendisi için yaptığının altını çizmiş... Kendi iç özünü deşifre demektir şiir aynı zamanda...
Şiir huzurdur...şiir iç özümün dökümüdür...söylenmemiş, yazılmamış her şey huzuru bozan tek etkendir...Gizli, saklı, kendi içinde yaşanılanın gerçekliği ancak anlatmakla test edilir gibi...bir duyuşu da uyandırmış aynı zamanda şiir öznesi.
Ve final
Vuran ve vurulan
gülüşlerin silahıyla...
............................................
Bu şiire seslendirilmek isteniyorsa lütfen yorumcu tarafından çok tizlere çıkılmasın, sakin, kendinden emin, tok sesli bir yorumcu tarafından seslendirilsin.Yer yer şiir öznesinin tehditkâr ve kendinden emin söylemlerindeki vurgular baskın bir şekilde geçilsin.
Bu şiirin ahengi ....çok farklı..gerçekten çok farklı..Bir şiirin ahengi tamamen şairin, şiirin öznesine çizdiği karakterle doğru orantılı.
Sakin, çok düşünen, iyi tahlil ve analiz eden,muhasebe hesabını iyi çıkaran, kendinden emin bir karakter bu.Karşılaştığı olumsuzluklar karşısında ağlayan, sızlayan biri değil...durumu kabullenmek yerine karşısındakini de düşünecek kadar mantıklı düşünüp ve en doğru karar verme yetisine sahip biri...Böylesi bir ses olmalı...Usul usul, ama yeri geldiğinde kararlı gür sesini şiire vurabilen biri...
Anlatımıyla, kurgusuyla duygu yoğunluğu ve şiirin öznesinin makûl tavır ve edasıyla nitelikli çok güzel bir şiir okudum sevgili şairem.
Gönülden kutlarım yetkin kaleminizi ve yön veren yüreğinizi.
Bazı kelimeleri yorucu, okumakta okuyucuyu zorluyor.ışırtırken gibi. Bazı kısımlarda da tekerlemeye benzer söz ve kelimelervar. kıvrım kıvrım kıvrandıracağını ,gür gülüşlerinle gibi yine de muhteva olarak güzeldi, başarıların daim olsun.
Hüzün bile bir başka oluyor farklı betimlemelerle; anlatımdaki bu özgünlük şiiri okuyanın zihnindeki çağrışımları öylesine genişletiyor ki, dizeler arasında gidip gidip geliyor insan; düşünceden düşünceye geçip duruyor... Yerini hak etmiş bu nefis anlatım için kaleminize teşekkürler... Selam ve saygılarımla...
önce yalın gibi duruyor sonra bu durulukta satır satır büyüyor şiir. bir bakıyorsun şairin bin yıllık ormanında aydınlık göğünün altında şairin ayak izlerini arıyorsun, gizemde ki ustalık satır aralarına iyice yakınlaştırıyor beni ve siz bunu hep yapıyorsunuz :)
sevgim saygımla çokça ve daima.