giderken
ellerin ellerimden kaymıştı en son ayrılırken
anımsıyorum bir tuhaf olmuştum içim bulanmıştı ağlamak, boğazıma tıkanmış boğulacak gibi olmuştum bir kuş elimden uçmuştu da bir daha ellerim sana değmeyecekti sanki olduğum yerde kalakalmıştım sonra nasıl ve nereye doğru gittiğimi anımsamıyorum üzerimdeki eşyaların ıslak olduğunu bir Caffe’ye girip de oturmak isteyince garsonun uyarısıyla anlamıştım yağmurun altında kaldığımı ne üşüdüğümün ne de başka birşeyin farkına varamamıştım . |