şiirleri terk ediyorum
bu bilinmedik mevsimlerin yabancısıyım
umarsızca kumlara yazarken adını adımın yanına deli dalgaların koynuna bıraktım sessiz çığlıklarımı... baharını kaybetmiş eylül sapağında beşinci mevsim yağmuru gibiyim soğuk ve ıslak hüzün kokar her yanım... kanadı kırık o gök kanatlı martının yalancısıyım... bu koca dağın kuytularında sönmüş bir avuç çoban ateşi külüyüm ıslak... hibe edip kokunu bir sonraki baharın gelinciklerine dudaklarıma ağır ve kalın bir sus iliştirip şiirleri terk ediyorum... sen susma gökyüzü bardaktan boşalırcasına yağ beni unuttuğun mevsimlere sağnak sağnak ... ben iliklerime kadar zaten ıslağım ki... ben bu kasabanın yağmurların yabancısıyım sol yanıma sokulmuş hain yaramdaki müzmin sızı son bir kaç damlanın yalancısı... ıslak ve toprak kokar avuçlarımdaki çatlaklara sığınmış ölü aminlerimin boylu boyunca uzanmış kefensiz cesedi... mavileri grilere esir düşmüş bir gökyüzü bilinmedik coğrafyaların deli deli esen rüzgarlarının ıslak uğultusu oysa nasılda yakışmıştı bu kasabanın silüetine senli benim göğsüme yaslamış gölgen... Hasan ODABAŞI |
vallahi de inanmam...