Sancı
hastadır
filler balıklar beyinler merdivenler ağzına doldurmuştu yuvarlak ayı ve kesik kesik inlemeleri duymadığımızı sanarak neden bu işkencenin bir adı yok esmer bebek yatak ve kan kokusu sıkıştıran merdaneler ne bir gök bize kadınsın diyebilir sonsuzluğu sığdıracak kadar büyük karnım var soyundukça bana doğru eski şiirler hep susan bir sancı mıdır resimler koşun ayağınızı sulara değdirin koşun ve bulutlara olmadı deyin yalvarın suyun tanrılarına katkısız ve saf olanı sevmekten uzak bir yerlerden yazıyorum size ilk renklerine aldanıp kanıyorum demeyin giderseniz kırmızıdır terk edilmek ellerin ellerime dokundukça kararıyor bardaktaki su aynadaki gölge ve sensizlik duygusu çek bu ızdırap tınısını üzerimden göz kapaklarıma sokul bu hangi savaş kucağında binlerce ölü ısıttı alnımı süvariler çok korktum bu gece dans edecektik ya kokuna karışıp şarkılar söyleyecektik ya alakasız bir kalabalık çocuk ve yaygarası asmalı yollardan geçiyorsun ne kadar sade ayağının altında ki o rüzgar anımsıyorum işte biraz dokunsan unutuyorum hangi gözle baktığını bana kırılan dallarım varmış gibi kaçıyorum senden aklımı ısıran boşluk gibi gel toplayıp düşlerimi yeniden süslerim seni. |