Aç örtünü Açılsın ömrün fersah fersah sayfası Görünsün dibin sonu ...
Zülkarneyn’in yalnızlığına -Hükmedemez s/onsuzluğun sonu- D/okunamaz ölüm bile Gelse telli pullu ecel ile...
Bir davut yıldızı paradoksal boylamda Fikir teorileri göz çeperlerine düşmüş Süzülür zamanın ellerinden...
Heyhat! Ölümün elleri soğuk Yüzü seçilemeyecek kadar uzaktı.
Ben bir mevsime bakıyordum Saçlarıma d/okunan yalancı bir bahardı Nerden bilebilirim ki? Her yer kuşatılmış, tüm boşluklar yine boşluklarla kapatılmıştı Tüm saçak altları doluydu kimsesiz yalnızlarla Ben tek başınalığımla kalabalık ediyordum ayak altında Ve çekildim geri adımlarla Tam bir geri ç/ekilmemiydi bilemiyorum şimdi Ama çekildiğim yerdeki tüm insanlar ceketlerini ilikledi önümde Ve saygıda kusur etmediler gerçekten de...
Sonra dedim ki; -Tanrı’nın gölgesindeyiz hepimiz- Ve gürültüyle uyuyoruz Belki de sadece s/ayıklıyoruz.
Gönün delindiği yerde durur bir takım adımlar Ve ararlar en küçük gafleti Sihrin katledilişinde dona kalır hadise...
"Uyuyoruz" dedim ya Uyuyoruz gürültüyle. Tüm gölgeleri ışıklandırmaya çalışarak Uyuyor ve uyudukça büyüyoruz Büyüdükçe çocukluğumuz uzaklaşıyor ...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
“ Aç örtünü Açılsın ömrün fersah fersah sayfası Görünsün dibin sonu ...”
Ya o ruha yakın olmak Trans olmak yok olurcasına Kaçıp gitmek o son sisli müthiş kata ! İlişmek gölge eden gücün mübarek uzaklıklarına Gölgesinin bile bir ayrıcalık olduğunu düşünün Maneviyattan bina edilmiş ve hiç bir endazeye sığmayan bir gölge ! Sizin yanınızdaysa veya içinizdeyse ödünüzün Şunu da bilesiniz ki hepimizin, Gerçek mutluluğudur bize bir ödül olan ömrünüzün. “Gölge” bilerek sığındığımız görünmeyen ulularulusu yüzün !!!...
“ "Uyuyoruz" dedim ya Uyuyoruz gürültüyle. Tüm gölgeleri ışıklandırmaya çalışarak Uyuyor ve uyudukça büyüyoruz Büyüdükçe çocukluğumuz uzaklaşıyor ...”
Uykularda gizem yüzlü yolculuk ? Gürültü ve ışıklarla uzun-ince yol da manevi vals ! Küçülen gölgeler bize hep bir tolarans Büyüyen bugünler ise, Bir gün olur bize kalmaz Şüphesiz ki Tanrı’dan düşleri bile avans Körpecik dünlerimizle sessiz sessiz dans !...
“ Sonra dedim ki; -Tanrı’nın gölgesindeyiz hepimiz- Ve gürültüyle uyuyoruz Belki de sadece s/ayıklıyoruz.”
Tanrı belleğimize gölgeden bir dil dokunduruyor; Gölgesinde ki rüzgarlarına ruhumuzu serinlettiriyor, Biz zaten aslında hep “sayıkllıyoruz” Gürültülere bizlerin dışa vuran düş dilleri hapsoluyor Ve Sayıklayan iç sanalllığımız oluyor…
"Zülkarneyn’in yalnızlığına -Hükmedemez s/onsuzluğun sonu- D/okunamaz ölüm bile Gelse telli pullu ecel ile... ak azarlıyoruz iç isyankar alemimizi, Belli ki !?..."
Ne güç ararsan var Nevi-ne münhasır olabilen süper güçlü yalnızlıklarda; Sonu olur çok yüklenirse, Kimse ! ”Sonsuzluğun sonu” “Ecel bile” heveslense ?!...
“ Heyhat! Ölümün elleri soğuk Yüzü seçilemeyecek kadar uzaktı “.
Ölümün soğukluğu belki sevgiyle ısıtmalıdır Sevgideyse uzaklık , Arzu ettiğiniz görüntüyü Avuçlarınıza kadar taşır ? Ya da o size yaklaştırır. Altıncı hissinizin taze dokungaçları her halde sıcak olur “Ölümün soğuk elleri’ne ” dokunulur kokunulmaz Sanırım ki korku da eriyip yok olur. Uzaklar yakınlarımıza tırmanır…
Oldukça ağır tonajı olan müthiş bir şiirdi ! Belleğimi içine düşürdüm, daha geri dönmedi ? Hala bekliyorum O’nu şimdi…. TEBRİK EDERİM !!!... Eşsiz bir ruh emeğinin terli imgeleriydi !!!....
Onatça tarafından 11/8/2013 3:25:18 PM zamanında düzenlenmiştir.
Onatça tarafından 11/8/2013 3:27:11 PM zamanında düzenlenmiştir.
kesinlikle uykuda sayıklıyoruz demek de bu zaten bazen söylüyoruz ama ne dediğimizin pek farkında olmuyoruz karn ( zaman) o perdeyi aralasa bakamazdık diye tahmin ediyorum Yinede ne güzeliz çok hatta çok çok teşekkür ediyorum güzel yorumunuza saygılar esenlikler
Ben bir mevsime bakıyordum Saçlarıma d/okunan yalancı bir bahardı Nerden bilebilirim ki? Her yer kuşatılmış, tüm boşluklar yine boşluklarla kapatılmıştı Tüm saçak altları doluydu kimsesiz yalnızlarla Ben tek başınalığımla kalabalık ediyordum ayak altında Ve çekildim geri adımlarla Tam bir geri ç/ekilmemiydi bilemiyorum şimdi Ama çekildiğim yerdeki tüm insanlar ceketlerini ilikledi önümde Ve saygıda kusur etmediler gerçekten de...
kanlı mısralarına dokunurken kirlendi tüm umutlar yalnızlığa soyunurken döküldü avuçlarımdan imgeler yayından fırlayan ok gibi çarptı sevda denen ateş ve biz hiç uyuyamadık bir daha eskisi gibi masumca
o yüzden;
uyuyan dünlerimize uyandık gözlerimizi silerek ve bir daha asla geriye dönemeyeceğimizi bilerek
sabah güneşleri kuruttu gözlerimizi hiç ısıtmayan yanıyla acılara tutunduk kahreden çıngıraklı yılanı emziren hatıralarıyla..../ŞİİRLERİN ŞAİRİ...
bir çok zamanın üzerinden geçip uyandık ve uyandıklarımızla biz olmayı öğrendik teşekkürler ediyorum bu güzel yoruma sevgiler gönderiyorum ve esenlikler diliyorum...
Sonra dedim ki; -Tanrı’nın gölgesindeyiz hepimiz- Ve gürültüyle uyuyoruz Belki de sadece s/ayıklıyoruz.,,,,,,,,,,,,,,süperdi,,,sevgilerimle canımcıma,,,,,,,,,,,,
Uyuyoruz" dedim ya Uyuyoruz gürültüyle. Tüm gölgeleri ışıklandırmaya çalışarak Uyuyor ve uyudukça büyüyoruz Büyüdükçe çocukluğumuz uzaklaşıyor ... ve üç nokta ... enfesti Maide şairem seni tüm kalbimler kutluyorum.
nehirlerin denize dökülmesi kadar doğal, bir o kadar kendinden...
kalemin hep çağlasın arkadaşım...
yürekten tebriklerimle
öpüyorum kocaman :)