Piknik / 5-Yurtyeri
.
neçeden sonra, indik güç bela kayaya oyulmuş basamakları çıkarkenkinden daha fazla sıkıntılı, “-çoc(uk)lar yumbarlanısınız ha!” iki gözüm iki çeşme, Feride Halam, azarladı gocasını, beni kucağına aldı aklım ebemde, ebemin ettiği dualarda kalmıştı “kolay ineyin” deye dua etmiş olmalı, “-al bakalım ebesi, ne varısa ebende” diye gadın beni yere bırakdı “-a(ğ)lama ğadınım a(ğ)lama, Kemal Emmin sana şaka etdi hiş a(ğ)lanı mı va(h)! çikin olusun garışman valla gel bakayın yanıma” gözlerimi sildi etek ucuna sen sanısın oğşayarak Ebem, eski çadır yerindeki daşlardan birini “-hu daşın hatırına” dedi “-hu daşın hatırına, ıramatlık bobam, kendi elleriyne(n) ta horalardan yendirdi hu daşları daa tol yerimizi hura çevriklediydi, taha dün ötüyon gibi aklımda” .. “-anamı toprağa vermiş o sene Bahtiyar’da Bahtiyar nere, Daşevi nere Daşevli Sarımusalardanımış ıramatlık, o sene dedi bana, “-hadi oğlağa” taha bi ana ğuzusu, gız başıma, deli bi çocuk, düşdüm oğla(ğı)n peşinde adıbellediğin çobannık anamın ölüvce(ği) aklıma gelse ya Hatmaca’yı aldı, ne de olsa analık, adı üsdünde, has-öz ana ğibi olu mu Allah kimseyi öğey etmesin, düşmanımısa da kimsenin başına analık vermesin neçeden sonura, içim yandı emmeee, ne fayda nur içinde yatasıca gabiri cennet olasıca, gün ğeldi, onu daa goduk Gayıörenine hinciki buu, Akçeşmenin altına biri bi yerde, biri başga yerde hinciki ğibi yazısı mı var daşında evelden bilidim ener varıdım da emme doru, emme yannış, okur üfleyviridim hepiciğine, Allah gabil etsin, zatin bi bobama deği, etmişikene hepiciğine ederdim, yola düzülüp dee varasıya anama gatın gatın fazla eve ğelesiye anamın mezeri, nasip olmaycağmış öyle ya elinden dutan, alıp geden deyviren olmayınşa cumay derneğinden okur üfleyvirin onun esamesine, amel tefterine yazılırımış Allah gabil etsin; okuduğumuz da elhem, salli-barik galatlarım marımış, ö(ğ)redeyim demez de bizi(m)ki sanısın mekdep-medirese ğördük, hoca öğüne diz çökdük laf, ulamalığından değil erincekliğinden, “sen nerden okursan oku, o onun uruhuna varı yeter ki her zaman canı gönülden oku” der, öyle de madem herkeş neye mekdaba akışı(r) ğeder, mezerdaşını neye gorlar de(ğil) mi toprana bi yüz sürmek yok mu uyuntu, nere ğedeyin hu yaşdan keyri, nası bulayın, hinci eveliki ğibi dağ-bayır dön dolaş yok ki iki baş da olsa goyunu guzusu, oğlağı kedisi, köpeği, tavığı dedikleyin hepiciği sana bakıp duru(r) dedikleyin, mal canın yongası hurdan huraya gelinemedi mi gelinemeyoru de(ğil) mi nasip böğüneyimiş, Alla(hın)n onaraca(ğı) işde Allah bin gatından ırazı ossun sebeb oldunuz yılın yılın o ğadak derin herife, “-yahu ha, hurdan binelim iki eşşe(ğe) de, yalan deği(l), hadi anamınkı uzak, Bahtiyarda goca bi ağacın altındaymış da Bahtiyarda başga ağaç yok mu, duruyo mu hemi de ne bileyin ne ağacı bulaman daa bilemen deee, emme gakayın hurdan bi horaz keseyin, ünneyen de gonu-gonşunun efradını bi amin çığrışdırayın hu bobamın çobannık etti(ği) zaba(hı)n ayazında ellerimi avcına alıp, hoohlayalak ısıtdı(ğı), guca(ğı)na basdı(ğı) ye(r)llere gazdı(ğı) çiğdemleri elce(ği)zinde dolay dolay dolaşdırpdaa kendi eliynen yedirdi(ği) Akdağa, Dutlara eletivi ha bi” derin de narasın ay gelinimiz … “gış çıksın da bahara” olmadııı “gelecek sene”, adam kendinikinneri bile marağ etmeyoru ki senikinner umurunda mı zati anasından emer galmış, Kırkbaş Gölcük Yaylasında’ymış gayınnamın mezeri, baş ucunda daşı var mı yok mu gedilse varınsa bilini mi, bulunu mu haklı emme, nası gedili(r), nası gelini(r) bobası da Erzurum Çakmak Hasdanesinde ğalmış” öyle der güna(hı) obalı boynuna emme yalan emme essah, ga(y)ri kim habar etdi, bilen mi var ora nerden yolladılar, nası eletdiler, hankı cep(h)eden yaralı ğeldi kim bili(r) seferberlig dee o ğalmış dokuz gardaşdan bi öğey gızgardaşına, biz onüçden iki dene, bizim gızın ha varlığı, ha yokluğu, benden böyük ya, ha olmadan gedeydi gocadaydı zahır, arasa-sorsa ha bana bi sa(ip)ap çıksa ya aklına gelimiydim acaba bazı bazı bi ağıt ederin, içim yanarsa “gurbet elde sarılamadım anama ben saramadım toprak aldı goynuna verividiler beni elin o(ğ)luna gadir gıymat bilmeyene düşdüm neydeyin anam da yok bobamda nere gedeyin” yeter’ hinci dişim kitleni(r) size eziyet ederin a(ğ)zımı aşdırman hinci hadi bobası neyise “-o(ğ)lum ha bi eletivi beni Dutlara bobamın geçi ğütdüğü yellere” deye deye deye nasip böğüneymiş, aklıma gelmezdi hiş Allah ırazı olsun bi deği bin gatından” …. ** kucaklayıp bindirdiler kayığa gözleri, ören yerlerinde, gözleri dolu, oğlak gütüğü dolaylarda el salladı belli-belirsiz hâlâ gözümde! devamı var Resim hoyran Gölü Karakaya, Bük, Alacainler,Tekdut (Ebemin Babasının Yurtyeri) |
ancak yöresel anlatım ve konu oldukça hüzünlü ve güzel.
nice mezarlar vardır kim olduğu unutulmuş.
bir gün bizde toprak olup unutulacağız.
kaleminiz daim olsun