Es
bir şarkının arkasına takılıp kilometrelerce yürüdüm
uyuşuk günden sır kokulu geceden ağustos böceğinden kar tanesinden öyle dalgınım ki şehirden uzaklaştım aldırış ettiğim yok yolculuğum biletsiz uyarı levhası yok, hız sınırı yok ayak izim yok ölümsüz intihar deneyimidir bu rotam yok suçüstü yakalıyorum kanımda kıvılcımı düşünürsem yanarız bellek kaybı yaşamalıyım masalım ben, zamandan kovulmuş cümleye dönüşmemeli sızı kendi içinde saydamlığa ulaşan insan göğe tırmanır, yeraltına iner o hiçlikte sıkışırsak patlarız hayat bir girdabın içinde, içim kus ruhum embriyo kalbim protez arızayı onaracak Tanrıyı bulmalıyız yeryüzüne soracağım çok sual var yağmurlu bir günde ormanda kalmak gibi bilmek üşütür vasat bir hayalciyim aslında duyguyu saklamak ölmek değil şiire dökülürsek ısınırız tüm ışıkları geçtim kirden pastan ekşiden tuzludan ruhumu geri aldım astronot değilim uzay mekiği de gökdelenleri avm ler aşağıda! kaldı işportacı aşk adamları da siyasetçileri az gayret ayın arkasına sakladım omriğimde bulutsuzluk özlemi güneşe bakımsızsın dedim, yerini aldım kanımda tankları devirecek güç varmış dudaklarımı toprağa uzattım öpersem yeniden yaratılırız... |
harikasın yine...