İşkembeyi kübradan neş’et eden fikriyle
Meşgul eder âlemi mesnetsizce sözleri
Abesle iştigali göz boyayan zikriyle
Öyle bir kıvırır ki çatlatır dansözleri
Zat-ı şâhâneleri her konuya vâkıftır
Hüsnü kuruntusu ya! Âkif’ten de âkiftir…

Belli ki icazeti iblisin elindendir
Safsatayla gerçeği karıştırır özenle
Başına ne geldiyse mutlaka dilindendir
Ziftlenir kurum tutan şer odaklı düzenle
Zavallı maskaracık hamakatta zirvedir
Ağzı bozuk teneke söylediği zırvadır!

Abuk sabuk konuşur laf kazanı kaynatır
Dedikodu iftira gıybet katar içine
Servis eder ekrandan gülücükte oynatır
Mezhebi çok geniştir kökleri uzar Çine
Döner durur sanalda virüs yayar asalak
Edep erkan bilir mi yatar çamura malak

Bazen Sultan Süleyman bazen Arap bacıdır
Bin kimlikli ucube adeta bukalemun
Devrimci yoldaş desem derler derin hacıdır
Adını koyamadım bir türlü bu kalemin
Her köfteye maydanoz duygu sönük fikir yoz
Takken düştü pis yamuk kalmadı elinde koz

Fuzuli der beğenmez dil uzatır divana
Kuralsız yazar çizer nasipsizdir hikmetten
Necip milletim elbet götürecek divana
Hocası molla gogıl* beslenir durur netten
Görgüsüz su gezgini kabaların kabası
Vitrin vitrin dolaşır şöhrettir tüm çabası

Uyumsuz mısraları kafiyeyle süslemek
Yoğurtla aklamaktır siyahi bir adamı
Şekil kalıp vasıta asıl manada emek
Anlam olmazsa elbet çöker şiirin damı
Anlamadın bir türlü püskül değil pırasa
Çık artık mağarandan sağır mısın yarasa

Bunlar kime yazılmış boşa düşünme kâri
Savaşım his yoksulu eyyamcı zihniyetle
Elçiye zeval olmaz bunu bilseler bari
Gerçi örtüşür amel özündeki niyetle
Hedefi sanat olsa bulaşmaz laklakaya
Falakaya yazıktır yatırsan falakaya

MURAT CANBOLAT