Arefe günceleriölüler çarşısında gün batımına bakıyorum mermerden sayfalardan koşan o tozlu silik hatırat kokusu eskiyen bir ömür için dilimde söylenmemiş türküler saklıyor bir şekere yapışıp kalmaktan beterdir gözyaşı geceleri çünkü sabahtan başlar karıncaların bayram ölmeleri gece olur mu olmaz mı henüz bilemiyorum karanlığa bulanmak nasıl ölümün olduğu yerde herkes haklı söylesek kim anlar sussak kim şimdi okumak iklimindeyim içim dışıma esir talan edilmiş bir ülke gibi kalbimdesin evlerinde okullarında iş yerlerinde gülebilen tek yüzün yok senin hüzün mevsiminde hazanı yaşayanlara bakıp bu neyin gülümsemesidir sıra sıra serviler dizili o yolda eskimek bilmeyen toprak ve suyun kokusu rüzgarla çarparken yüzümüze yani yeniden duyabiliyorum yaşamanın ölmekten aldığı intikamın sesini gidiyor gidiyor sonra da dönmüyorlar bu sebepledir ki ‘’ erken kalkıp zamanında görüp de aşkı sevdiğinin gözlerinde yarınına çıkabilmektir bayram ‘’ diyorum ‘’ ne zaman sevsen kelebekleri incitiyordun sen ‘’ diye bağırıveriyordu içimde senden bir ses bana oysa önce bir kaderi darmadağın ediyordum ben sonra bir çocuğu öperken bir katliam sabahına uyanan başka bir adamı öldürür gibi defaten seviyordum seni haydi uyanın şimdi sabah çok erken başlar karıncaların bayram ölmeleri |