Ne açılmadık örtün, ne gizlenen sırrın var,
Billur gibi şeffasın, iftiharım sensin sen.
Her tavrına hayranım, meftûn ettin beni yâr,
İrademi kaplayan, ihtiyarım sensin sen,

Var oluşun aslından, aşkla yoğrulmuş beden,
Eserle müessirin, beni sevdalı eden.
Şükür bize farz oldu, gerekmez başka neden,
Sevincimde neşemde, bahtiyarım sensin sen.

Dünyaya yeni geldim, geçmişimi kapattım,
Aşkı sende yaşadım, zevkini sende tattım,
Gönlümüze girdinya, gayrı ne varsa attım,
Tarafım etrafımda, itibarım sensin sen,

Gecenin ilk başına, sabahların yeline,
Sevdan ile bağlandım, öz vücudun beline,
Her nefesin ipine, saçımın her teline,
Tespih gibi dizdiğim, kehribarım sensin sen,

Yalnız seni sevmemi, aşkın ile sağladın,
Başka gören güzümü, ateşinle dağladın,
Kötülükler yaptıran, damarları bağladın,
Kalbimi ferahlatan, inşirahım sensin sen.

Deryadan buharlaşıp, gök yüzüne ağışın
Bir çift göz bebeğinden Rahmet olup yağışın,
İkramıyla izzetsin, yaratandan bağışın,
En kutsal armağan, bergüzârım sensin sen.

Varlığını bileli, varlığım hepten gitti,
Yârlığın yaralıyı, kökünden söküp dit’ti,
Akımı sana verdim, müflisim her şey bitti,
Şimdi gönül tahtında, şehriyarım sensin sen.

08.10.2013...Mustafa Yaralı