Düşürdüğünüz Zamana
bir bulut oyalandı
tam bir ölüm değildi istediğim kaçıp gidiyordunuz durun size bir şey söyleyeceğim bir şey söyleyeceğim size çaresiz ağzınınızı yukarıya bükünce bildim bildim ki gece sakınan ışıkların gündüze dönüşü vardı oldu mu sığdı mı kalbimiz düşürdüğünüz zamana şarkılar yardım ediyor bana bildiğiniz gibi bir düzen değil daha ileri yardım ediyor bana rüyalarımdan bakan tanrılar sizede bir yudum versem içer misiniz kaybolup biraz kalbimden geçer misiniz soru üstüne soru çok sıkıldık bir de öylesine uğramıştık sofranıza bir resminizi alıp gidecektik kendimize yalanlardan bir yalan seçecektik çocuk olurum girersiniz koluma hemde şaka yapar gibi değil şu mavi dalı gördün mü gördüm şu yeşil bulutun ucunu ya o yakılan otların kokusunu duydun mu güleceğim çok fazla oluyorsunuz çok sadece bir şiir yazacaktım kendime ne gereği vardı hatırlatmanın geçmişi ne gereği vardı üzülmeyin demenin artık gidilecek bir yer kalmadı rüyanızda o eski ben ben değilim karanlıklara boyandık renklerimin arasında ki o ilk beyaza kanıp da sakın sarılayım demeyin gözlerinizin derinliğine taş atan o çocuk o çocuk ben değilim. |