-Gökkuşağının gölgesinde bir çocuk öldüğünde- -İmgeler lügatimden siliniyor mantığım zehirlenmişçesine-
hah! Ergenliğe eriştim derken; sevgi giydirilmiş o küçük u/mutlu yüreklerin aşk oyununun seven ve sevmeyen Papatyaları yaşam ve ölüm diye kopup, ecel rüzgârıyla uçuyor hafif yaprakları
Annesine ’Cee’ dediği kapı pervazlarına içindeki küçük heyecanları, kargaşayla bırakıyor avucunda sevgiliye yazılmış satırlar kısa ama öz alıp götürüyor yaprakların sesi yürek ötesine alaca karanlıkta güle güneş oluyor son nefesi
o an geceden geçiyor dağınıklığım sükûtu dinliyorum iç çekişlerimde dalgalanan merhamete jilet dokunuyor mısralara kesiliyor damarlar; elimde sevgiye dair ölü heceler duygum, vebalim ve utancından çatlamış ar damarım, kalıveriyorum bir başıma
gafil mahlûkun yardım kutusu açılmıştır bir kere yapay duyguları depreşiyor; ne tarafa dönse günah elinde fırıncı küreği ateşi yokluyor acıyı hissetmesi zor korku ve telaşına eşlik ediyor iblis kor’u körükleyerek
-Çocuk eski kuzinenin yanında titriyor tüm cıvıltısıyla
saksılarda dilsiz çiçekleri büyütenler gözlerinde kurumuş su güne kaktüslerle uyanıyor küçücük zenginlik sarhoşluğuyla zihnine etten duvar örmeye hazır; binlerce kelleden bir kale dikiyor mayası kan, tohumu barut birazda karamsarlık sürerek ruhundan namlulara yüksekleri fetih etmiş seyrediyor başları önüne düşen çocukları bir hayvanın sevinci peydâh oluyor hamuru insan olmayan çehresine
-bakın ve görün: İnsanlığın bütün renklerini cansız beden üstünde! -Her sorunuza cevap; her derdinize deva bulursunuz orada!
ne tuhaf değil mi? çocuk kendi hayallerini kurmuştur fakat başkaları yıkıyor; başkasından okuyor kaderini anneler başı öne eğik gözlerinde yaş biraz telaş önlerinde uzunca bir yol ellerinde iç burkan güllerin dikeni siyahgüllerle donanmış bahçeleri geziniyor belli belirsiz:
başında toplanmış cümle felaket; meğer hazırmış ele geçirilmeye de şeytanla melek birbirine karışmış eriyor kardan adamlar gibi bu yüzden sevmekten korkan insan yarasa olup kâr, zarar ve anı üçgeninin döneliyor ve; balçığa bulaşmış kan etrafına çullanıyor akbabalar kıyamet vaktidir zağar deyip İlk soğukta göç ederken leylekler yaşadığım hayattan ar edip anlamak adına
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Çıngıraklı çığırtkanlar. şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Çıngıraklı çığırtkanlar. şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
bakın ve görün: İnsanlığın bütün renklerini cansız beden üstünde! -Her sorunuza cevap; her derdinize deva bulursunuz orada! Evet değerli kalem ölüm kaçınılmaz sonumuz.Her zaman ölümü düşünerek ar etmeliyiz yaşadığımız hayatı.Kaleminiz kınından çıkmalı şair;Kuvvetli kalemlere her zaman ihtiyaç hasıl olacaktır..Tebrik ederim saygı selam ve dua ile..
İnsanın içinde ne varsa diline o vururmuş derler ya !
Kalemine de öyle sanırım...