Mumlar yanacakçok soğukkanlı değilim bu gece juan bazı noktalarını göremiyorum tablomun ısısından geçiyorsun şu gökyüzü çamların üstünde kırmızımsı ay ışığı ellerim esrarlı bal renginde çalkantılı sularda gölün çamuru görünüyor tüm bunları fısıltıyla söylüyorum kulağına bir yılan balığı oynuyor şortunun içinde gözlerim kıskançlık ateşiyle eriyor ve kıyının en yaşlı balıkçısı sapsarı benizli başka bir sesle küfür ediyor hayatında bir kere ağ atmamış ki denize bu gece saçlarımdan yaptığım ağ yüzüne serilecek bir örümcek çizeceğim tablonun astarına içimiz panayır yeri taze kenevir kokusu göz kamaştıran noel çığlıkları ve esmer serçeler salonun orta yerinde yağmuru kanallardan taşıracağım rahip totti kutsayacak bizi gümüş gitarlı mumlar yakıldığında o tatlı meyhanecinin karısı da hayalinde canlandıracak seni şehri rüzgara vereceğim çok ağırlaşacak bordo bir sandalın rengi Aysu |