Serisonu
diyalogsuz geçit töreni düşüyor düşe
bir Mustafa şarkısı sonra ayna bulmaya an kala bir titreşim yer gök in cin incirin dibi delik gelin kaçıran ifritin sokağından fırladı taziyesi geç bildirilmiş ölüm atlıları parmaklarını buduyor budala yanın buda olur mu gibisinden kahkahalarla suçlu bir adak yükseliyor yıldızına değene dek dilek görme kalabalıkların en arka acısını yankı yayını yaparak duymaya çalışan duyulara geri gelen hızın çarptığı yeni bir ses eyvah dehşetin izlek haykırışları arı bismil çınarı diyor habire ilk konuşan bu kendisinden kurtulup şaşkın insanlığını hatırlamaya çalışıyor giyimiyoki neden bu sen ben yüzümüz derken düşen bir kılıkla yaşamak zorundasınız yalnız basit bir sabah baş ve altı ve altı tutunur beyaz derim gölgesi var incinir duysak anlatsak hep aynı sesler ulu bir konferans aşkına sarsılıyor kainat basit bir solucan çırpınışı başımın başı. |