Gerçeği Anlatamamanın Nöbeti
hayır heyecanım kendine efendilik yapan bir ilahın
gücünü aynı şekilde iletememenin yalanlarla boyalı bakışlarından ya da korktuğunu söyleyemeyen gölgelerin şaha kalkıp gerçeği anlatması nöbetidir evet bir şelale gördüm ve düşündüm ötesini düşündükçe kıldan ince köprüler kuran eziyetlere balçıktan daha yumuşak şarkılar okumak ve ona yakışmak adına söylenen bütün soytarılıklara izin veren bir kalbimin olduğunu itiraf ediyorum fakat yüzüme vurmayın kabus kılıklı anılarımı yeşil tümsekler kaçar bunu biliyorum demenin anlamını karıştırdıkça sağdan soldan kuşatılmış hisler bir karşılık arar oysa aynası olmayan her anın ilerlemesini durduramayacak yeni bir ileti sarar küçük ağzımı söylemek söylenmekten daha kuralcıdır kurur içimde yapay bir mumya her şey değişecek değil mi her şey değişecek değişecek değil mi anlat bana ne olur doğru yok desem de bir ironi çıkmazında kurulu adımlarıma şaşkın ve dalgın çizdiğim resimlerime bu olmamış yeniden diyecek iyi kalpli veya kötü kalpli bir zalimin pençelerinde ölmememe izin verin lütfen bütün kötülükler adına kendini sonsuza dek yakmak istiyor şeytan sizin için can veren solucanın son çırpınışları dalgalı ve sönük bir gündüzün son yalanı gibi gitti ve tavuklara yem oldu anlaşılmadık bir şey vardı nefes alışımda tanrı üzümlerden ve gökten daha uzak duymayı kendine yakıştıramıyordu tükendikçe çoğalan bu sonsuzlukta unuturum kenar gülüşlerimi bırakarak size mutlu bir alyans gibi parıldayan güneşe hiç sorulmamış bir soruyla parlarım geçecek gerçeğin ağzında duman rica etsem siler misiniz beni boşluktan. |