BELLEK ODASI
Ne aldın eskir biraz sonra,
Sildinse yerleri, ayak izleri... Zannetme gittin geldin aynı yoldan, Kimse tekrarlayamaz kendini. İnsanda ses dalgaları, şifre; Aşk, ışınsal ve sesçil uydu! Çıkar herkes birbirini keşfe, Uzayda kim kimden ne duydu? Uzun yaşayanda bellek odası, Ne varsa kırık dökük, tozlu raflar... Bir çerçevede solmuş hatırası; Sadece o, sararmış fotoğraflar! |